English Turkish Redhouse
COME DOWN IN PRICE : English Turkish Redhouse
(bir şeyin) fiyatı düşmek
COME DOWN IN THE WORLD : English Turkish Redhouse
(biri) (eskiden sahip olduğu) para ve prestijini kaybetmek
COME DOWN TO EARTH : English Turkish Redhouse
hayal kurmaktan vazgeçmek, gerçekçi olmak
COME DOWN WITH A COLD : English Turkish Redhouse
nezle olmak
COME FORWARD : English Turkish Redhouse
(belirli bir amaçla) ortaya çıkmak: Nobody came forward to claim that cat. Kimse çıkıp da o kedi benim demedi
COME FROM AFAR : English Turkish Redhouse
çok uzaklardan gelmek
COME HELL OR HIGH WATER : English Turkish Redhouse
ne olursa olsun, bütün zorluklara rağmen
COME HOME TO : English Turkish Redhouse
kafasına dank etmek
COME IN : English Turkish Redhouse
girmek: Come in! İçeri gir!/Buyrun!
(yarışma sonunda) (belirli bir sırada) olmak: He came in first. Birinci oldu.
varmak, gelmek: Has the plane come in yet? Uçak geldi mi?
(met halindeki deniz) kabarmak, yükselmek.
moda olmak
COME IN HANDY : English Turkish Redhouse
işe yaramak
COME INTO : English Turkish Redhouse
(mirasa) konmak.
girmek, katılmak
COME INTO COLLISION WITH : English Turkish Redhouse
ile çarpışmak
COME INTO FORCE : English Turkish Redhouse
yürürlüğe girmek
COME INTO PLAY : English Turkish Redhouse
meydana çıkmak, kullanılmaya başlamak, etkili olmak
COME INTO POWER : English Turkish Redhouse
iş başına geçmek.
iktidar mevkiine geçmek
COME INTO SIGHT : English Turkish Redhouse
görünmeye başlamak
COME INTO THE PICTURE : English Turkish Redhouse
ortaya çıkmak
COME INTO THE WORLD : English Turkish Redhouse
dünyaya gelmek, doğmak
COME INTO USE : English Turkish Redhouse
kullanılmaya başlamak
COME INTO VIEW : English Turkish Redhouse
ortaya çıkmak, görünmek
COME JULY AND WE'LL BE SWIMMING. : English Turkish Redhouse
Temmuz geldiğinde denize girmiş olacağız
COME OF : English Turkish Redhouse
-den çıkmak
COME OFF : English Turkish Redhouse
kopmak, çıkmak, düşmek.
olmak, meydana gelmek
COME OFF IT! : English Turkish Redhouse
konuşma diliYalanı bırak!/Bırak!
COME OFF WORST : English Turkish Redhouse
yenilmek, altta kalmak.
en çok zarara uğramak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani