English Turkish Redhouse
CONNECTION : English Turkish Redhouse
con.nec.tionkınek'şın isim
bağlantı, ilişki.
bağ.
akrabalık.
(tren, uçak v.b.'nde) aktarma
CONNEXION : English Turkish Redhouse
con.nex.ionkınek'şın isim, İngiliz İngilizcesi bakınız connection
CONNIVANCE : English Turkish Redhouse
con.niv.ancekınay'vıns isim
göz yumma.
suç ortaklığı
CONNIVE : English Turkish Redhouse
con.nivekınayv' fiil
at
e göz yummak.
with ile suç ortağı olmak
CONNOISSEUR : English Turkish Redhouse
con.nois.seurkanısır' isim eksper, erbap, uzman
CONNOTATION : English Turkish Redhouse
con.no.ta.tionkanıtey'şın isim yananlam, bir sözcüğün çağrıştırdığı ikincil anlam
CONNOTE : English Turkish Redhouse
con.notekınot' fiil akla getirmek, anlamına gelmek, demeye gelmek, göstermek, ifade etmek
CONQUER : English Turkish Redhouse
con.juerkang'kır fiil
fethetmek, zaptetmek.
yenmek
CONQUEROR : English Turkish Redhouse
con.juer.orisim fatih
CONQUEST : English Turkish Redhouse
con.juestkan'kwest, kang'kwest isim
fetih, zapt.
zafer
CONSCIENCE : English Turkish Redhouse
con.sciencekan'şıns isim
vicdan.
vicdanlılık
CONSCIENTIOUS : English Turkish Redhouse
con.sci.en.tiouskanşiyen'şıs, kansiyen'şıs sıfat
vicdanlı.
dikkatli
CONSCIENTIOUSLY : English Turkish Redhouse
con.sci.en.tious.lyzarf
vicdanına dayanarak; vicdanen.
dikkatle
CONSCIOUS : English Turkish Redhouse
con.sciouskan'şıs sıfat
bilinçli.
farkında olan.
bilinci yerinde
CONSCIOUSLY : English Turkish Redhouse
con.scious.lyzarf bile bile, bilinçli olarak
CONSCIOUSNESS : English Turkish Redhouse
con.scious.nesskan'şısnîs isim bilinç, şuur
CONSCRIPT : English Turkish Redhouse
con.scriptkan'skrîpt sıfat, isim askere alınmış (kimse)
CONSCRIPTION : English Turkish Redhouse
con.scrip.tionkınskrîp'şın isim
askere alma.
mecburi askerlik
CONSECRATE : English Turkish Redhouse
con.se.cratekan'sıkreyt fiil
kutsamak, takdis etmek.
(birine) dini bir törenle (belirli bir unvan) vermek.
to
e adamak
CONSECRATION : English Turkish Redhouse
con.se.cra.tionkansıkrey'şın isim
kutsama.
kutsama töreni
CONSECUTIVE : English Turkish Redhouse
con.sec.u.tivekınsek'yıtîv sıfat
arka arkaya gelen, ardıl.
matematik ardışık
CONSECUTIVELY : English Turkish Redhouse
con.sec.u.tive.lyzarf arka arkaya, art arda, ardışık olarak
CONSENSUS : English Turkish Redhouse
con.sen.suskınsen'sıs isim fikir veya oybirliği
CONSENT : English Turkish Redhouse
con.sentkınsent' isim rıza: They've finally given their consent. Nihayet rıza gösterdiler. How can we gain her consent? Onun rızasını nasıl alabiliriz? She can't do it without my consent. Rızam olmadan onu yapamaz. fiil (to) (-e) razı olmak, (-e) rıza göstermek
CONSEQUENCE : English Turkish Redhouse
con.se.juencekan'sıkwens isim
sonuç.
semere.
önem
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani