Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
CONSOLIDATE : English Turkish Redhouse

con.sol.i.datekınsal'ıdeyt fiil
pekiştirmek, takviye etmek, sağlamlaştırmak; pekişmek, sağlamlaşmak.
birleştirmek; birleşmek.
ticaret konsolide etmek

CONSONANT : English Turkish Redhouse

con.so.nantkan'sınınt isim ünsüz, konson, konsonant. sıfat
to/with
e uygun, ile uyumlu.
ahenkli, uyumlu

CONSORT : English Turkish Redhouse

con.sortkınsôrt' fiil with ile arkadaşlık etmek

CONSORTIUM : English Turkish Redhouse

con.sor.ti.umkınsôr'şiyım isim konsorsiyum

CONSPICUOUS : English Turkish Redhouse

con.spic.u.ouskınspîk'yuwıs sıfat göze çarpan, dikkati çeken

CONSPIRACY : English Turkish Redhouse

con.spir.a.cykınspîr'ısi isim komplo

CONSPIRATOR : English Turkish Redhouse

con.spir.a.torkınspîr'ıtır isim komplocu

CONSPIRE : English Turkish Redhouse

con.spirekınspayr' fiil komplo kurmak

CONSTABLE : English Turkish Redhouse

con.sta.blekan'stıbıl, k^n'stıbıl isim, İngiliz İngilizcesi polis, polis memuru

CONSTABULARY : English Turkish Redhouse

con.stab.u.lar.ykınstäb'yıleri isim, İngiliz İngilizcesi polis teşkilatı

CONSTANT : English Turkish Redhouse

con.stantkan'stınt sıfat
değişmez, sabit.
sürekli, devamlı.
sadık. isim
sabit şey.
matematik sabite

CONSTANTLY : English Turkish Redhouse

con.stant.lyzarf sürekli, daima

CONSTELLATION : English Turkish Redhouse

con.stel.la.tionkanstıley'şın isim, gökbilim takımyıldız

CONSTERNATION : English Turkish Redhouse

con.ster.na.tionkanstırney'şın isim şaşkınlık, hayret, korku, dehşet

CONSTIPATION : English Turkish Redhouse

con.sti.pa.tionkanstıpey'şın isim kabızlık, peklik

CONSTITUENCY : English Turkish Redhouse

con.stit.u.en.cykınstîç'uwınsi isim
bir seçim bölgesindeki seçmenler.
seçim bölgesi

CONSTITUENT : English Turkish Redhouse

con.stit.u.entkınstîç'uwınt sıfat bütünü oluşturan. isim
seçmen.
öğe, unsur

CONSTITUTE : English Turkish Redhouse

con.sti.tutekan'stıtut fiil
oluşturmak, teşkil etmek.
meydana getirmek, kurmak, tesis etmek.
atamak, tayin etmek

CONSTITUTION : English Turkish Redhouse

con.sti.tu.tionkanstıtu'şın isim
anayasa.
tüzük, nizamname.
yapı, bünye.
bileşim, terkip

CONSTITUTIONAL : English Turkish Redhouse

con.sti.tu.tion.alkanstıtu'şınıl sıfat
anayasal.
bünyesel, yapısal. isim sağlık için yapılan yürüyüş

CONSTRAIN : English Turkish Redhouse

con.strainkınstreyn' fiil
zorlamak, mecbur etmek.
engellemek, menetmek

CONSTRAINED : English Turkish Redhouse

con.strain.edsıfat zoraki

CONSTRAINT : English Turkish Redhouse

con.straintkınstreynt' isim
sınırlama, tahdit.
kendini tutma

CONSTRICT : English Turkish Redhouse

con.strictkınstrîkt' fiil sıkmak, sıkıştırmak, büzmek, daraltmak

CONSTRICTION : English Turkish Redhouse

con.stric.tionkınstrîk'şın isim
sıkma, büzme.
boğaz, dar geçit