English Turkish Redhouse
CRUSTACEAN : English Turkish Redhouse
crus.ta.ceankr^stey'şın sıfat, isim kabuklu (hayvan)
CRUSTY : English Turkish Redhouse
crust.ykr^s'ti sıfat
kabuklu.
aksi, huysuz
CRUTCH : English Turkish Redhouse
crutchkr^ç isim
destek.
koltuk değneği
CRUX : English Turkish Redhouse
cruxkr^ks isim
dönüm noktası, kritik an.
çözülmesi zor sorun veya durum.
püf noktası
CRY : English Turkish Redhouse
crykray fiil
ağlamak.
bağırmak. isim haykırış, haykırı; feryat, çığlık
CRY FOR : English Turkish Redhouse
-i çok gerektirmek,
e çok ihtiyacı olmak: This country is crying for a leader. Bu ülkenin bir lidere büyük bir ihtiyacı var
CRY ON SOMEONE'S SHOULDER : English Turkish Redhouse
irine dert yanmak
CRY ONE'S HEART OUT : English Turkish Redhouse
hüngür hüngür ağlamak
CRY OUT FOR : English Turkish Redhouse
-i çok gerektirmek,
e çok ihtiyacı olmak: This country is crying for a leader. Bu ülkenin bir lidere büyük bir ihtiyacı var
CRY QUITS : English Turkish Redhouse
yeter artık demek
CRY WOLF : English Turkish Redhouse
yalandan imdat diye bağırmak, yalandan imdat istemek
CRYPT : English Turkish Redhouse
cryptkrîpt isim, mimarlık kriptos, kripta
CRYPTIC : English Turkish Redhouse
cryp.tickrîp'tîk sıfat
örtülü, gizli, kapalı.
gizemli.
şifreli
CRYSTAL : English Turkish Redhouse
crys.talkrîs'tıl isim
kristal, billur.
saat camı
CRYSTALLINE : English Turkish Redhouse
crys.tal.linekrîs'tılîn sıfat
billur gibi, berrak.
kristal, billurdan yapılmış
CRYSTALLIZE : English Turkish Redhouse
crys.tal.lizekrîs'tılayz fiil billurlaştırmak; billurlaşmak
CRÈCHE : English Turkish Redhouse
crèchekreş isim kreş, çocuk yuvası
CU. : English Turkish Redhouse
cu.kısaltma cubic
CUB : English Turkish Redhouse
cubk^b isim yavru (tilki, ayı, aslan). fiil (cubbed, cubbing) yavrulamak
CUB SCOUT : English Turkish Redhouse
yavrukurt
CUBA : English Turkish Redhouse
Cu.bakyu'bı isim Küba
CUBAN : English Turkish Redhouse
isimKübalı. sıfat
Küba, Küba'ya özgü.
Kübalı
CUBBYHOLE : English Turkish Redhouse
cub.by.holek^b'ihol isim
odacık; hücre.
(yazıhane veya dolapta) önü açık ufak göz
CUBE : English Turkish Redhouse
cubekyub isim
matematik küp.
küp, küp biçiminde nesne. fiil
küp biçiminde kesmek.
matematik (bir sayının) kübünü almak
CUBE SUGAR : English Turkish Redhouse
küpşeker; kesmeşeker
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani