Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
CUBIC : English Turkish Redhouse

cu.bickyu'bîk sıfat kübik

CUBIC CENTIMETER : English Turkish Redhouse

santimetre küp

CUBIC FOOT : English Turkish Redhouse

ayak küp (,420 m³)

CUBIC INCH : English Turkish Redhouse

inç küp (78,6 cm³)

CUBIC METER : English Turkish Redhouse

metre küp

CUBICAL : English Turkish Redhouse

cu.bi.calkyu'bîkıl sıfat kübik, küp biçiminde

CUBICLE : English Turkish Redhouse

cu.bi.clekyu'bîkıl isim kabin, kabine, odacık

CUCKOLD : English Turkish Redhouse

cuck.oldk^k'ıld isim boynuzlanmış koca, boynuzlu koca. fiil (kocasını) boynuzlamak

CUCKOO : English Turkish Redhouse

cuck.ooku'ku, kûk'u isim guguk, guguk kuşu. sıfat, argo kaçık, deli

CUCKOO CLOCK : English Turkish Redhouse

guguklu saat

CUCUMBER : English Turkish Redhouse

cu.cum.berkyu'k^mbır isim salatalık, hıyar

CUD : English Turkish Redhouse

cudk^d isim geviş

CUDDLE : English Turkish Redhouse

cud.dlek^d'ıl fiil
kucağına alıp okşamak.
(birbirine) sokulmak

CUDDLE UP : English Turkish Redhouse

(birbirine/birine) sokulmak

CUDDLE UP TO : English Turkish Redhouse

-e sokulup yaslanmak;
e sokulup sarılmak

CUDGEL : English Turkish Redhouse

cudg.elk^c'ıl isim sopa, çomak. fiil sopa atmak, sopa çekmek, sopalamak

CUE : English Turkish Redhouse

cuekyu isim, tiyatro
oyuncunun sözü arkadaşına bırakmadan önceki son söz veya hareketi.
sufle. fiil sufle etmek

CUE BALL : English Turkish Redhouse

ilardo topu

CUFF : English Turkish Redhouse

cuffk^f isim
kol ağzı, kolluk, manşet.
sille, tokat. fiil tokatlamak, tokat atmak

CUFF LINK : English Turkish Redhouse

kol düğmesi

CUISINE : English Turkish Redhouse

cui.sinekwîzin' isim yemek pişirme sanatı, mutfak

CUL-DE-SAC : English Turkish Redhouse

cul-de-sack^l'dısäk isim, İngiliz İngilizcesi çıkmaz sokak

CULINARY : English Turkish Redhouse

cu.li.nar.ykyu'lıneri, k^l'ıneri sıfat yemek pişirme ile ilgili, mutfakla ilgili; yemekte/mutfakta kullanılan

CULMINATE : English Turkish Redhouse

cul.mi.natek^l'mîneyt fiil
in ile sonuçlanmak, ile sona ermek, ile son bulmak.
en yüksek noktaya varmak, doruğuna yükselmek

CULMINATION : English Turkish Redhouse

cul.mi.na.tionk^lmîney'şın isim
sonuç, son, bitiş.
doruk, zirve, en yüksek nokta