English Turkish Redhouse
DAIRYMAN : English Turkish Redhouse
dairy.manisim sütçü
DAISY : English Turkish Redhouse
dai.sydey'zi isim papatya
DALE : English Turkish Redhouse
daledeyl isim küçük vadi
DALLY : English Turkish Redhouse
dal.lydäl'i fiil
vakit öldürmek, oyalanmak.
haylazlık etmek
DALLY AWAY : English Turkish Redhouse
vakit öldürmek
DALLY WITH : English Turkish Redhouse
oynaşmak, cilveleşmek
DAM : English Turkish Redhouse
damdäm isim baraq, set, su bendi. fiil (dammed, damming)
e set çekmek
DAM UP : English Turkish Redhouse
-i frenlemek,
i bastırmak
DAMAGE : English Turkish Redhouse
dam.agedäm'îc isim
zarar, ziyan, hasar.
konuşma dili masraf, fiyat. fiil zarar vermek, hasar yapmak, bozmak
DAMAGES : English Turkish Redhouse
dam.agesisim, hukuk tazminat
DAMASCUS : English Turkish Redhouse
Da.mas.cusdımäs'kıs isim Şam
DAMASK : English Turkish Redhouse
dam.askdäm'ısk isim damasko (kumaş)
DAME : English Turkish Redhouse
damedeym isim
argo kadın.
kadınlara verilen şövalyelik ayarında bir asalet unvanı.
eski hanım, hatun, yaşlı kadın
DAMN : English Turkish Redhouse
damndäm fiil
lanetlemek.
lanet okumak, beddua etmek. isim lanet
DAMN HIM! : English Turkish Redhouse
Allah belasını versin!/Allah kahretsin!
DAMN IT! : English Turkish Redhouse
Allah belasını versin!/Allah kahretsin!
DAMN! : English Turkish Redhouse
Allah belasını versin!/Allah kahretsin!
DAMNATION : English Turkish Redhouse
dam.na.tiondämney'şın isim
lanet.
bela.
cehennem cezası
DAMNATION! : English Turkish Redhouse
Lanet olsun!
DAMNED : English Turkish Redhouse
damneddämd sıfat
lanetli, melun.
Allahın belası, kahrolası, kör olası, lanet. zarf çok, pek
DAMNED IF I KNOW. : English Turkish Redhouse
Biliyorsam kahrolayım
DAMNEDEST : English Turkish Redhouse
damned.estdämd'îst sıfat en acayip, en tuhaf. isim en iyisi
DAMP : English Turkish Redhouse
dampdämp sıfat nemli, rutubetli, yaş. isim
nem, rutubet.
grizu. fiil
boğmak, söndürmek.
yavaşlatmak, durdurmak.
nemlendirmek, ıslatmak
DAMPEN : English Turkish Redhouse
damp.endäm'pın fiil
nemlendirmek, ıslatmak; nemlenmek, ıslanmak.
(titreşimi) azaltmak.
kırmak, kaçırmak: dampen someone's enthusiasm birinin hevesini kırmak
DAMPNESS : English Turkish Redhouse
damp.nessisim nem, rutubet
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani