Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
DARKEN : English Turkish Redhouse

dark.endar'kın fiil
karartmak; kararmak.
anlaşılması zor hale getirmek.
koyulaşmak, esmerleşmek

DARKNESS : English Turkish Redhouse

dark.nessisim karanlık

DARKROOM : English Turkish Redhouse

dark.roomisim, fotoğrafçılık karanlık oda

DARLING : English Turkish Redhouse

dar.lingdar'lîng isim sevgili, sevgilim. sıfat
sevgili.
sevimli, cici, hoş

DARN : English Turkish Redhouse

darndarn fiil lanet etmek

DARN IT! : English Turkish Redhouse

Lanet olsun!

DART : English Turkish Redhouse

dartdart isim
küçük ok.
ileri atılma, fırlama, hamle.
böceğin iğnesi.
terzilik pens. fiil
ok gibi fırlamak, atılmak.
atmak, fırlatmak

DARTBOARD : English Turkish Redhouse

dart.boardisim ok atma oyununda kullanılan nişan tahtası

DARTS : English Turkish Redhouse

dartsisim ok atma oyunu

DASH : English Turkish Redhouse

dashdäş fiil
hızla koşmak: She dashed to the child's rescue. Çocuğun imdadına koştu.
hızla ilerlemek, atılmak, fırlamak: I dashed to the window but saw nothing. Pencereye fırladım ama hiçbir şey görmedim.
vurmak, çarpmak, kırmak, parçalamak: He dashed down his broken weapon. Kırık silahını yere vurdu. He dashed the chair to pieces against the wall. Sandalyeyi duvara vurup parçaladı.
atmak, fırlatmak.
sıçratmak.
(umudunu) kırmak, suya düşürmek.
karıştırmak, katmak. isim
ileri atılma, fırlama, hamle.
az bir miktar, bir tutam.
kısa mesafe koşusu.
canlılık, enerji.
dilbilgisi tire, çizgi

DASH OFF : English Turkish Redhouse

acele gitmek, fırlamak

DASH OFF A LETTER : English Turkish Redhouse

ir mektup karalamak

DASH SOMEONE'S HOPES : English Turkish Redhouse

ir kimsenin ümitlerini kırmak, birini hayal kırıklığına uğratmak

DASH TO PIECES : English Turkish Redhouse

çarpıp paramparça etmek

DASH WATER ON ONE'S FACE : English Turkish Redhouse

yüzüne su çarpmak

DASHBOARD : English Turkish Redhouse

dash.boarddäş'bôrd isim, otomotiv kontrol paneli, pano

DASHING : English Turkish Redhouse

dash.ingdäş'îng sıfat
atak, atılgan, cesur.
gösterişli, şık

DATA : English Turkish Redhouse

da.tadey'tı, dä'tı isim
tekil bilgi.
veriler, data

DATA BANK : English Turkish Redhouse

ilgisayarveri bankası, bilgi bankası

DATA BASE : English Turkish Redhouse

ilgisayarveri tabanı, bilgi tabanı

DATA FILE : English Turkish Redhouse

ilgisayarveri dosyası

DATA PROCESSING : English Turkish Redhouse

ilgisayarbilgiişlem

DATE : English Turkish Redhouse

datedeyt isim
tarih, zaman.
randevu.
flört, flört edilen kişi

DATE LINE : English Turkish Redhouse

coğrafyagündeğişme çizgisi

DATE PALM : English Turkish Redhouse

hurma ağacı