Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Redhouse

DEAL WITH : English Turkish Redhouse

ile ilgilenmek.
i idare etmek.
in üstesinden gelmek,
in hakkından gelmek.
e değinmek,
den bahsetmek.
in müşterisi olmak, ile alışveriş etmek

DEALER : English Turkish Redhouse

deal.erdil'ır isim
(belirli bir şeyin) ticaretini yapan kimse, tüccar, satıcı: a dealer in old stamps eski pul satıcısı.
iskambil kâğıtlarını dağıtan kimse

DEALINGS : English Turkish Redhouse

deal.ingsdi'lîngz isim
iş, alışveriş.
iş ilişkisi; ilişki

DEALT : English Turkish Redhouse

dealtdelt fiil bakınız deal

DEAN : English Turkish Redhouse

deandin isim
katedralin başrahibi.
dekan

DEAR : English Turkish Redhouse

deardîr isim sevgili. sıfat
sevgili, aziz.
değerli, kıymetli.
pahalı

DEAR ME! : English Turkish Redhouse

Olur şey değil!

DEARLY : English Turkish Redhouse

dear.lydîr'li zarf bakınız dearly love to pay dearly for

DEARLY LOVE TO : English Turkish Redhouse

(bir şeyi) çok arzu etmek

DEARTH : English Turkish Redhouse

dearthdırth isim yokluk, kıtlık

DEATH : English Turkish Redhouse

deathdeth isim ölüm

DEATH RATE : English Turkish Redhouse

ölüm oranı

DEATH SENTENCE : English Turkish Redhouse

idam hükmü

DEATH SQUAD : English Turkish Redhouse

ölüm mangası

DEATH TOLL : English Turkish Redhouse

ölü sayısı

DEATH WARRANT : English Turkish Redhouse

hukukidam hükmü

DEATHBED : English Turkish Redhouse

death.bedisim ölüm döşeği

DEATHLESS : English Turkish Redhouse

death.lesssıfat baki, ölümsüz

DEATHLIKE : English Turkish Redhouse

death.likesıfat ölüm gibi

DEATHLY : English Turkish Redhouse

death.lydeth'li sıfat ölümsü

DEATHLY COLD : English Turkish Redhouse

çok soğuk: It's deathly cold outside. Dışarısı çok soğuk

DEATHLY PALE : English Turkish Redhouse

eti benzi atmış

DEATHLY SILENCE : English Turkish Redhouse

ölümsü bir sessizlik

DEBACLE : English Turkish Redhouse

de.ba.cledebak'ıl isim çöküş, yenilgi, yıkım

DEBAR : English Turkish Redhouse

de.bardîbar' fiil from engellemek; menetmek