English Turkish Redhouse
DEMUR : English Turkish Redhouse
de.murdîmır' fiil (demurred, demurring) kabul etmemek, itiraz etmek. isim bakınız without demur
DEMURE : English Turkish Redhouse
de.muredîmyûr' sıfat
çekingen.
ağırbaşlı, ciddi
DEN : English Turkish Redhouse
denden isim
in, mağara.
konuşma dili tekke, yatak.
konuşma dili dinlenme odası, sığınak
DENATURED ALCOHOL : English Turkish Redhouse
mavi ispirto, karışık ispirto
DENIAL : English Turkish Redhouse
de.ni.aldînay'ıl isim
inkâr, yadsıma.
yalanlama.
ret
DENIGRATE : English Turkish Redhouse
den.i.grateden'ıgreyt fiil iftira etmek, leke sürmek, karalamak, kara çalmak, çamur atmak
DENIM : English Turkish Redhouse
den.imden'ım isim kot (kumaş)
DENMARK : English Turkish Redhouse
Den.markden'mark isim Danimarka
DENOMINATION : English Turkish Redhouse
de.nom.i.na.tiondînamıney'şın isim
ad, isim.
mezhep.
adlandırma.
değer/ölçü birimi
DENOMINATOR : English Turkish Redhouse
de.nom.i.na.tordînam'ıneytır isim payda
DENOTE : English Turkish Redhouse
de.notedînot' fiil göstermek, belirtmek
DENOUNCE : English Turkish Redhouse
de.nouncedînauns' fiil
(insan, fikir, davranış v.b.'nin) kötü veya zararlı taraflarını açığa vurmak.
ihbar etmek.
(anlaşmanın) kaldırılacağını duyurmak
DENSE : English Turkish Redhouse
densedens sıfat
yoğun, kesif.
sık (orman, saç v.b.).
anlaşılması güç, ağır (yazı).
kalın kafalı, mankafa.
fotoğrafçılık koyu (negatif)
DENSITY : English Turkish Redhouse
den.si.tyden'sıti isim
yoğunluk, kesafet.
(orman, saç v.b. için) sıklık.
(yazıda) ağırlık.
fotoğrafçılık koyuluk
DENT : English Turkish Redhouse
dentdent isim ufak çukur; çentik, çöküntü, girinti. fiil çentmek; çökertmek
DENTAL : English Turkish Redhouse
den.talden'tıl sıfat
dişlerle ilgili.
dişçilikle ilgili.
fonetik dişsel. isim dişsel ünsüz
DENTAL FLOSS : English Turkish Redhouse
diş ipliği
DENTAL SURGERY : English Turkish Redhouse
diş cerrahisi
DENTIST : English Turkish Redhouse
den.tistden'tîst isim diş hekimi, diş tabibi, dişçi
DENTISTRY : English Turkish Redhouse
den.tist.ryisim diş hekimliği, dişçilik
DENTURES : English Turkish Redhouse
den.turesden'çırz isim takma diş
DENUDE : English Turkish Redhouse
de.nudedînud' fiil soymak; çıplaklaştırmak, çıplak bırakmak
DENUNCIATION : English Turkish Redhouse
de.nun.ci.a.tiondîn^n'siyeyşın isim
(insan, fikir, davranış v.b.'nin) kötü veya zararlı taraflarını açığa vurma.
ihbar.
(anlaşmanın) kaldırılacağını duyurma
DENY : English Turkish Redhouse
de.nydînay' fiil
inkâr etmek, yadsımak.
yalanlamak.
reddetmek.
den yoksun bırakmak, esirgemek, vermemek
DEODORANT : English Turkish Redhouse
de.o.dor.antdiyo'dırınt sıfat, isim deodoran, koku giderici
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani