Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
DEPUTATION : English Turkish Redhouse

dep.u.ta.tiondepyıtey'şın isim
temsilciler heyeti, delegasyon.
temsilci atama

DEPUTIZE : English Turkish Redhouse

dep.u.tizedep'yıtayz fiil
vekil olarak atamak.
for (bir kimsenin) yerini doldurmak

DEPUTY : English Turkish Redhouse

dep.u.tydep'yıti isim
vekil; yardımcı, muavin.
polis.
milletvekili

DERAIL : English Turkish Redhouse

de.raildireyl' fiil (treni) raydan çıkarmak; (tren) raydan çıkmak

DERAILMENT : English Turkish Redhouse

de.rail.mentisim (treni) raydan çıkarma; (tren) raydan çıkma

DERANGE : English Turkish Redhouse

de.rangedîreync' fiil
düzenini bozmak, altüst etmek, karıştırmak.
delirtmek

DERANGED : English Turkish Redhouse

de.rangedsıfat deli

DERANGEMENT : English Turkish Redhouse

de.range.mentisim
düzensizlik, karışıklık.
delilik

DERELICT : English Turkish Redhouse

der.e.lictder'ılîkt sıfat
terkedilmiş, sahipsiz.
kayıtsız, ilgisiz, ihmalkâr

DERIDE : English Turkish Redhouse

de.ridedîrayd' fiil alay etmek, alaya almak

DERISION : English Turkish Redhouse

de.ri.siondîrîq'ın isim alay, istihza

DERISIVE : English Turkish Redhouse

de.ri.sivedîray'sîv sıfat alaylı, alaycı

DERISORY : English Turkish Redhouse

de.ri.so.rydîray'sıri sıfat
alaylı, alaycı.
gülünç, kepaze, devede kulak gibi

DERIVATION : English Turkish Redhouse

der.i.va.tionderıvey'şın isim
türetme.
köken, kaynak

DERIVATIVE : English Turkish Redhouse

de.riv.a.tivedîrîv'ıtîv isim türev

DERIVE : English Turkish Redhouse

de.rivedîrayv' fiil
from
den sağlamak,
den elde etmek,
den almak: He derives his income from his investments. Gelirini yatırımlarından sağlıyor. He derives pleasure from music. Müzikten zevk alıyor.
from
den türemek;
den türetmek: Many English words derive from Latin. Çoğu İngilizce sözcük Latinceden türemiştir. Gasoline is derived from petroleum. Benzin petrolden türetilir

DERMATITIS : English Turkish Redhouse

der.ma.ti.tisdırmıtay'tîs isim deri yangısı

DERMATOLOGIST : English Turkish Redhouse

der.ma.tol.o.gistdırmıtal'ıcîst isim dermatolog, deri hastalıkları uzmanı, cildiyeci

DERMATOLOGY : English Turkish Redhouse

der.ma.tol.o.gydırmıtal'ıci isim dermatoloqi, cildiye

DEROGATORY : English Turkish Redhouse

de.rog.a.to.rydîrag'ıtôri sıfat küçültücü, küçük düşürücü, aşağılayıcı

DERVISH : English Turkish Redhouse

der.vishdır'vîş isim derviş

DESCEND : English Turkish Redhouse

de.scenddîsend' fiil
inmek; (kuş, uçak v.b.) alçalmak; (karanlık, sis v.b.) çökmek.
from
in soyundan gelmek.
on/upon inip
e saldırmak;
e sökün etmek, bastırmak: Those relatives descended upon us again this Christmas. O akrabalar bu Noel'de yine bastırdılar

DESCENDANT : English Turkish Redhouse

de.scend.antdîsen'dınt isim torun; of (birinin) soyundan gelen kimse

DESCENT : English Turkish Redhouse

de.scentdîsent' isim
iniş; alçalma; çökme.
on/upon inip
e saldırma;
e sökün etme; baskın.
soy

DESCRIBE : English Turkish Redhouse

de.scribedîskrayb' fiil
tanımlamak, betimlemek, tarif etmek.
anlatmak