English Turkish Redhouse
DETERRENCE : English Turkish Redhouse
de.ter.renceisim
caydırma.
caydırıcılık
DETERRENT : English Turkish Redhouse
de.ter.rentdîtır'ınt sıfat caydırıcı. isim caydırıcı şey
DETEST : English Turkish Redhouse
de.testdîtest' fiil nefret etmek, iğrenmek, tiksinmek
DETESTABLE : English Turkish Redhouse
de.test.ablesıfat nefret uyandıran, iğrenç, tiksindirici
DETHRONE : English Turkish Redhouse
de.thronedithron' fiil tahttan indirmek
DETONATE : English Turkish Redhouse
det.o.natedet'ıneyt fiil patlamak, infilak etmek; patlatmak, infilak ettirmek
DETOUR : English Turkish Redhouse
de.tourdi'tûr, dîtûr' isim varyant (yol). fiil varyanttan gitmek
DETRACT : English Turkish Redhouse
de.tractdîträkt' fiil from
i azaltmak,
e gölge düşürmek
DETRIMENT : English Turkish Redhouse
det.ri.mentdet'rımınt isim zarar, ziyan
DETRIMENTAL : English Turkish Redhouse
det.ri.men.taldetrîmen'tıl sıfat zarar veren, zararlı, muzır
DEUCE : English Turkish Redhouse
deucedus isim
iskambil oyunları ikili.
(zarda) dü.
tenis beraberlik, berabere kalma
DEVALUATION : English Turkish Redhouse
de.val.u.a.tiondivälyuwey'şın isim, ekonomi devalüasyon, değerdüşürümü
DEVALUE : English Turkish Redhouse
de.val.uediväl'yu fiil, ekonomi devalüe etmek, değerini düşürmek
DEVASTATE : English Turkish Redhouse
dev.as.tatedev'ısteyt fiil
harap etmek, mahvetmek, viraneye çevirmek.
perişan etmek
DEVASTATION : English Turkish Redhouse
dev.as.ta.tionisim
harap etme, mahvetme; harap olma, mahvolma.
perişan olma.
yıkım, zarar
DEVELOP : English Turkish Redhouse
de.vel.opdîvel'ıp fiil
geliştirmek; gelişmek: He is working hard to develop his French. Fransızcasını geliştirmek için çok çalışıyor. developing country gelişmekte olan ülke. develop an idea bir fikri geliştirmek.
genişletmek; genişlemek: develop a business bir firmayı genişletmek.
(âdet) edinmek.
(fırtına, basınç alanı v.b.) oluşmak.
(ülke, bölge) kalkınmak, gelişmek.
fotoğrafçılık develope etmek, banyo etmek
DEVELOPING : English Turkish Redhouse
de.vel.op.ingsıfat gelişmekte olan
DEVELOPMENT : English Turkish Redhouse
de.vel.op.mentdîvel'ıpmınt isim
geliştirme; gelişme, gelişim.
genişletme; genişleme.
(âdet) edinme.
(fırtına, basınç alanı v.b.) oluşma, oluşum.
kalkınma, gelişme.
fotoğrafçılık banyo etme.
site
DEVELOPMENTS : English Turkish Redhouse
de.vel.op.mentsisim olaylar
DEVIATE : English Turkish Redhouse
de.vi.atedi'viyeyt fiil sapmak, ayrılmak
DEVIATION : English Turkish Redhouse
de.vi.a.tionisim sapma, ayrılma
DEVICE : English Turkish Redhouse
de.vicedîvays' isim
alet; aygıt.
plan, yol, yöntem.
hile, oyun.
arma, ongun
DEVIL : English Turkish Redhouse
dev.ildev'ıl isim şeytan, iblis
DEVIL'S ADVOCATE : English Turkish Redhouse
tartışma olsun diye zayıf tarafı savunan kimse
DEVIL-MAY-CARE : English Turkish Redhouse
dev.il-may-caredev'ılmeyker' sıfat kimseye aldırmayan, pervasız
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani