English Turkish Redhouse
DEVILISH : English Turkish Redhouse
dev.il.ishdev'ılîş, dev'lîş sıfat şeytanca, şeytan gibi
DEVILMENT : English Turkish Redhouse
dev.il.mentisim muzırlık, yaramazlık
DEVIOUS : English Turkish Redhouse
de.vi.ousdi'viyıs sıfat
dolaşık, dolambaçlı.
sinsi, hilekâr.
hileli
DEVISE : English Turkish Redhouse
de.visedîvayz' fiil tasarlamak, planlamak, düzenlemek, tertiplemek
DEVOID : English Turkish Redhouse
de.voiddîvoyd' sıfat of
den yoksun,
den mahrum
DEVOLVE : English Turkish Redhouse
de.volvedîvalv' fiil on
e geçmek,
e kalmak,
e devrolmak
DEVOTE : English Turkish Redhouse
de.votedîvot' fiil to
e adamak,
e vakfetmek;
e ayırmak,
e hasretmek: He has devoted himself to serving the poor. Kendini yoksulların hizmetine adadı. He devotes an hour each day to walking in the park. Her gün parkta yürümeye bir saat ayırıyor
DEVOTED : English Turkish Redhouse
de.vot.edsıfat
to
e sadık,
e içten bağlı.
to
e düşkün;
i seven
DEVOTEE : English Turkish Redhouse
dev.o.teedevıti' isim
düşkün, meraklı, tutkun.
dinine çok bağlı olan kimse, zahit
DEVOTION : English Turkish Redhouse
de.vo.tiondîvo'şın isim
sadakat, içten bağlılık.
adama, vakfetme; hasretme
DEVOTIONAL : English Turkish Redhouse
de.vo.tion.alsıfat ibadete özgü, ibadetle ilgili. isim kısa bir ibadet
DEVOTIONS : English Turkish Redhouse
de.vo.tionsisim ibadet
DEVOUR : English Turkish Redhouse
de.vourdîvaur' fiil
(yemeği) silip süpürmek, bir çırpıda yiyip bitirmek; (avı) parçalayıp yutmak.
bir solukta okumak.
(bir duygu) (birini) yiyip bitirmek.
mahvetmek, yok etmek
DEVOUT : English Turkish Redhouse
de.voutdîvaut' sıfat
dindar, dini bütün, mütedeyyin.
samimi, içten, yürekten
DEW : English Turkish Redhouse
dewdu, dyu isim çiy, şebnem
DEW-DROP : English Turkish Redhouse
dew-dropisim çiy damlası
DEWY : English Turkish Redhouse
dewysıfat üzerine çiy düşmüş, çiyle kaplı
DEXTERITY : English Turkish Redhouse
dex.ter.i.tydekster'ıti isim el çabukluğu, beceri, ustalık
DEXTEROUS : English Turkish Redhouse
dex.ter.ousdek'strıs sıfat eli çabuk, eli uz, usta
DEXTROUS : English Turkish Redhouse
dex.trousdek'strıs sıfat eli çabuk, eli uz, usta
DIABETES : English Turkish Redhouse
di.a.be.tesdayıbi'tîs isim şeker hastalığı, diyabet
DIABETIC : English Turkish Redhouse
di.a.bet.icdayıbet'îk sıfat diyabetik. isim şeker hastası
DIABOLIC : English Turkish Redhouse
di.a.bol.icdayıbal'îk sıfat şeytani, şeytanca
DIABOLICAL : English Turkish Redhouse
di.a.bol.i.caldayıbal'îkıl sıfat şeytani, şeytanca
DIAGNOSE : English Turkish Redhouse
di.ag.noseday'ıgnos, day'ıgnoz fiil teşhis etmek, tanılamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani