English Turkish Redhouse
DIAGNOSIS : English Turkish Redhouse
di.ag.no.sisdayıgno'sîs isim (diagnoses) teşhis, tanı
DIAGONAL : English Turkish Redhouse
di.ag.o.naldayäg'ınıl sıfat köşegenel. isim köşegen, diyagonal
DIAGRAM : English Turkish Redhouse
di.a.gramday'ıgräm isim
diyagram, grafik.
plan, şema. fiil diyagram ile göstermek; diyagramını çizmek
DIAL : English Turkish Redhouse
di.alday'ıl isim
kadran.
(saatte) mine, kadran. fiil (dialed/dialled, dialing/dialling) (telefon numarasını) çevirmek
DIAL DIRECT TO : English Turkish Redhouse
-i direkt aramak
DIAL TONE : English Turkish Redhouse
(telefonda) çevir sesi
DIALECT : English Turkish Redhouse
di.a.lectday'ılekt isim diyalekt, lehçe, ağız
DIALECTICS : English Turkish Redhouse
di.a.lec.ticsdayılek'tîks isim eytişim, diyalektik
DIALOG : English Turkish Redhouse
di.a.logday'ılôg isim diyalog
DIALOGUE : English Turkish Redhouse
di.a.logueday'ılôg isim diyalog
DIALYSIS : English Turkish Redhouse
di.al.y.sisdayäl'ısîs isim (dialyses) diyaliz
DIAMETER : English Turkish Redhouse
di.am.e.terdayäm'ıtır isim çap, kutur
DIAMETRICALLY : English Turkish Redhouse
di.a.met.ri.cal.lydayımet'rîkli zarf
çap boyunca.
tamamen
DIAMETRICALLY OPPOSITE : English Turkish Redhouse
taban tabana zıt
DIAMOND : English Turkish Redhouse
dia.mondday'mınd isim
elmas.
baklava biçimi.
iskambil oyunları karo.
beysbol iç alan; oyun alanı
DIAMOND CUTTER : English Turkish Redhouse
elmastıraş
DIAMOND JUBILEE : English Turkish Redhouse
altmışıncı veya yetmiş beşinci yıldönümü
DIAPER : English Turkish Redhouse
di.a.perday'pır isim çocuk bezi. fiil çocuk bezini sarmak/değiştirmek
DIAPHRAGM : English Turkish Redhouse
di.a.phragmday'ıfräm isim
anatomi diyafram kası, diyafram.
zar, böleç.
diyafram
DIARRHEA : English Turkish Redhouse
di.ar.rheadayıri'yı isim ishal, sürgün
DIARY : English Turkish Redhouse
di.a.ryday'ıri isim
günce, günlük.
hatıra defteri
DICE : English Turkish Redhouse
dicedays isim, çoğul oyun zarları. fiil
küp şeklinde doğramak.
zar atmak
DICEBOX : English Turkish Redhouse
dice.boxisim zar atma kabı
DICKER : English Turkish Redhouse
dick.erdîk'ır fiil with (ile) pazarlık etmek
DICTATE : English Turkish Redhouse
dic.tatedîk'teyt fiil
dikte etmek, yazdırmak.
emretmek.
zorla kabul ettirmek.
gerektirmek.
belirlemek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani