English Turkish Redhouse
DIGNITARY : English Turkish Redhouse
dig.ni.tar.ydîg'nıteri isim rütbe veya mevki sahibi, kodaman
DIGNITY : English Turkish Redhouse
dig.ni.tydîg'nıti isim
itibar, saygınlık.
vakar, asalet
DIGRESS : English Turkish Redhouse
di.gressdîgres', daygres' fiil konu dışına çıkmak, konudan ayrılmak
DIGRESSION : English Turkish Redhouse
di.gres.sionisim
konudan ayrılma.
konu dışı söz, arasöz
DIKE : English Turkish Redhouse
dikedayk isim
hendek, suyolu, ark, kanal.
set, bent.
argo lezbiyen, sevici
DILAPIDATE : English Turkish Redhouse
di.lap.i.datedîläp'ıdeyt fiil harap etmek, tahrip etmek; harap olmak
DILAPIDATED : English Turkish Redhouse
di.lap.i.dat.edsıfat harap, köhne, yıkık dökük, yıkkın, viran
DILAPIDATION : English Turkish Redhouse
di.lap.i.da.tionisim harap olma
DILATE : English Turkish Redhouse
di.latedayleyt' fiil genişletmek, büyütmek; genişlemek, büyümek
DILATORY : English Turkish Redhouse
dil.a.to.rydîl'ıtôri sıfat
işi ağırdan alan, geciktiren.
ağır, yavaş
DILEMMA : English Turkish Redhouse
di.lem.madîlem'ı isim
mantık ikilem, dilemma.
güç durum, çıkmaz, açmaz
DILETTANTE : English Turkish Redhouse
dil.et.tantedîl'ıtant isim hevesli, heveskâr, amatör
DILIGENCE : English Turkish Redhouse
dil.i.gencedîl'ıcıns isim özenle ve sebat ederek çalışma
DILIGENT : English Turkish Redhouse
dil.i.gentdîl'ıcınt sıfat özenle ve sebat ederek çalışan (kimse); özenle ve sebat edilerek yapılan (iş)
DILIGENTLY : English Turkish Redhouse
dil.i.gent.lyzarf özenle ve sebat ederek
DILL : English Turkish Redhouse
dilldîl isim dereotu, yabantırak
DILLYDALLY : English Turkish Redhouse
dil.ly.dal.lydîl'idäl'i fiil, konuşma dili oyalanmak; kararsızlık yüzünden vakit kaybetmek; ıvır zıvırla vakit kaybetmek
DILUTE : English Turkish Redhouse
di.lutedîlut', daylut' fiil sulandırmak, su katmak; hafifletmek
DILUTED : English Turkish Redhouse
di.lut.edsıfat sulandırılmış, su katılmış
DIM : English Turkish Redhouse
dimdîm sıfat (dimmer, dimmest)
loş, donuk, sönük.
belirsiz.
bulanık. fiil (dimmed, diming)
(ışığı) azaltmak; (ışık) azalmak.
söndürmek, azaltmak; sönmek, azalmak
DIME : English Turkish Redhouse
dimedaym isim on sent
DIME STORE : English Turkish Redhouse
ucuz eşya satılan mağaza
DIMENSION : English Turkish Redhouse
di.men.siondîmen'şın isim
boyut.
çoğul ebat, boyutlar
DIMINISH : English Turkish Redhouse
di.min.ishdîmîn'îş fiil azaltmak, eksiltmek, küçültmek; azalmak, eksilmek
DIMINISHING RETURNS : English Turkish Redhouse
ekonomiazalan verim
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani