English Turkish Redhouse
DISCIPLE : English Turkish Redhouse
dis.ci.pledîsay'pıl isim
çömez, mürit.
havari
DISCIPLINARIAN : English Turkish Redhouse
dis.ci.pli.nar.i.andîsıplıner'iyın isim sert amir, disiplin yanlısı
DISCIPLINARY : English Turkish Redhouse
dis.ci.pli.nar.ydîs'ıplıneri sıfat disiplinle ilgili
DISCIPLINE : English Turkish Redhouse
dis.ci.plinedîs'ıplîn isim
disiplin, düzence, sıkıdüzen: military discipline askeri disiplin.
talim.
itaat, boyun eğme.
cezalandırma.
bilim dalı, disiplin. fiil
disiplin altına almak, terbiye etmek.
disipline sokmak, yola getirmek.
cezalandırmak: The principal was obliged to discipline two students for their disobedience. Müdür iki öğrenciyi itaatsizlikleri yüzünden cezalandırmak zorunda kaldı
DISCLAIM : English Turkish Redhouse
dis.claimdîskleym' fiil
yadsımak, inkâr etmek.
reddetmek, kabul etmemek.
yalanlamak, tekzip etmek
DISCLAIMER : English Turkish Redhouse
dis.claim.erisim yalanlama, tekzip
DISCLOSE : English Turkish Redhouse
dis.closedîskloz' fiil
açığa vurmak, ifşa etmek: disclose a secret bir sırrı ifşa etmek.
açığa çıkarmak, ortaya çıkarmak: Our investigations have disclosed the existence of life on Mars. Araştırmalarımız Merih'te yaşam olduğunu ortaya çıkardı
DISCLOSURE : English Turkish Redhouse
dis.clo.sureisim
açığa çıkarma, ifşa.
ortaya çıkarılan şey
DISCO : English Turkish Redhouse
dis.codîs'ko isim, sıfat, konuşma dili disko
DISCO MUSIC : English Turkish Redhouse
disko müziği
DISCOLOR : English Turkish Redhouse
dis.col.ordîsk^l'ır fiil rengini bozmak, soldurmak, lekelemek
DISCOLOUR : English Turkish Redhouse
dis.col.ourdîsk^l'ır fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız discolor
DISCOMFORT : English Turkish Redhouse
dis.com.fortdîsk^m'fırt isim rahatsızlık, sıkıntı, huzursuzluk. fiil rahatsız etmek, sıkıntı vermek
DISCONCERT : English Turkish Redhouse
dis.con.certdîskınsırt' fiil
şaşırtmak.
düzenini bozmak, altüst etmek
DISCONNECT : English Turkish Redhouse
dis.con.nectdîskınekt' fiil
makine from ile bağlantısını kesmek.
(telefon, cereyan, gaz v.b.'ni) kesmek.
from
den ayırmak
DISCONSOLATE : English Turkish Redhouse
dis.con.so.latedîskan'sılît sıfat çok kederli, avutulamaz
DISCONTENT : English Turkish Redhouse
dis.con.tentdîskıntent' isim hoşnutsuzluk
DISCONTENTED : English Turkish Redhouse
dis.con.tent.edsıfat hoşnutsuz
DISCONTINUE : English Turkish Redhouse
dis.con.tin.uedîskıntîn'yu fiil kesmek, durdurmak, devam etmemek, yarıda bırakmak, vazgeçmek
DISCORD : English Turkish Redhouse
dis.corddîs'kôrd isim
uyuşmazlık, anlaşmazlık.
müzik akortsuzluk
DISCORDANT : English Turkish Redhouse
dis.cord.antsıfat
uyumsuz, ahenksiz.
müzik akortsuz
DISCOTHÈQUE : English Turkish Redhouse
dis.co.thèjuedîs'kıtek isim diskotek
DISCOUNT : English Turkish Redhouse
dis.countdîs'kaunt isim indirim, ıskonto, tenzilat. fiil
indirim yapmak, ıskonto etmek, hesaptan düşmek.
(bono, senet) kırmak
DISCOURAGE : English Turkish Redhouse
dis.cour.agedîskır'îc fiil
cesaretini kırmak, hevesini kırmak, gözünü korkutmak.
(from)
den vazgeçirmek
DISCOURAGEMENT : English Turkish Redhouse
dis.cour.age.mentisim cesaretsizlik, hevesin kırılması
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani