Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
DISEMBARK : English Turkish Redhouse

dis.em.barkdîsembark' fiil karaya çıkarmak/çıkmak

DISENCHANT : English Turkish Redhouse

dis.en.chantdîsençänt' fiil gözünü açmak

DISENCHANTMENT : English Turkish Redhouse

dis.en.chant.mentisim gözünü açma

DISENGAGE : English Turkish Redhouse

dis.en.gagedîsengeyc' fiil
ilgisini kesmek, bağlantısını kesmek.
salıvermek, serbest bırakmak.
(askerleri) savaş alanından çekmek

DISENGAGED : English Turkish Redhouse

dis.en.gagedsıfat serbest, bağlantısız

DISENTANGLE : English Turkish Redhouse

dis.en.tan.gledîsentäng'gıl fiil
çözmek, açmak; çözülmek, açılmak.
from
den kurtarmak

DISFAVOR : English Turkish Redhouse

dis.fa.vordîsfey'vır isim gözden düşme

DISFAVOUR : English Turkish Redhouse

dis.fa.vourdîsfey'vır isim, İngiliz İngilizcesi bakınız disfavor

DISFIGURE : English Turkish Redhouse

dis.fig.uredîsfîg'yır fiil biçimini bozmak, biçimsizleştirmek, çirkinleştirmek

DISGRACE : English Turkish Redhouse

dis.gracedîsgreys' isim
gözden düşme, itibardan düşme.
rezalet, yüzkarası. fiil
itibardan düşürmek, gözden düşürmek.
rezil etmek

DISGRACEFUL : English Turkish Redhouse

dis.grace.fulsıfat utanç verici, yüz kızartıcı, rezil

DISGRUNTLED : English Turkish Redhouse

dis.grun.tleddîsgr^n'tıld sıfat hoşnutsuz, canı sıkkın

DISGUISE : English Turkish Redhouse

dis.guisedîsgayz' fiil
as
.. olarak kılık değiştirmek: The king disguised himself as a beggar. Kral tanınmamak için dilenci kılığına girdi.
gizlemek, saklamak: He is disguising his true intentions. Asıl amaçlarını gizliyor. isim tanınmamak için giyilen kıyafet

DISGUST : English Turkish Redhouse

dis.gustdîsg^st' isim
iğrenme, tiksinti.
bezginlik, bıkkınlık. fiil
iğrendirmek, tiksindirmek.
bezdirmek, bıktırmak

DISGUSTING : English Turkish Redhouse

dis.gust.ingsıfat tiksindirici, iğrenç

DISH : English Turkish Redhouse

dishdîş isim
tabak, çanak.
yemek. fiil
out dağıtmak, vermek.
up tabağa koymak

DISH DRAINER : English Turkish Redhouse

(seyyar) damlalık, bulaşık damlalığı

DISH RACK : English Turkish Redhouse

(seyyar) damlalık, bulaşık damlalığı

DISHARMONY : English Turkish Redhouse

dis.har.mo.nydîshar'mıni isim uyumsuzluk, ahenksizlik

DISHCLOTH : English Turkish Redhouse

dish.clothisim bulaşık bezi

DISHEARTEN : English Turkish Redhouse

dis.heart.endîshar'tın fiil
cesaretini kırmak, umudunu kırmak.
hevesini kırmak

DISHEVEL : English Turkish Redhouse

di.shev.eldîşev'ıl fiil (disheveled/dishevelled, disheveling/dishevelling) (saç, giyim v.b.'ni) darmadağınık etmek, karmakarışık etmek

DISHEVELED : English Turkish Redhouse

di.shev.el.edsıfat darmadağınık, karmakarışık

DISHFUL : English Turkish Redhouse

dish.fulisim tabak dolusu

DISHONEST : English Turkish Redhouse

dis.hon.estdîsan'îst sıfat dürüst olmayan, sahtekâr, yalancı