English Turkish Redhouse
DISLOCATION : English Turkish Redhouse
dis.lo.ca.tiondîslokey'şın isim, tıbbi çıkık
DISLODGE : English Turkish Redhouse
dis.lodgedîslac' fiil yerinden çıkarmak; yerinden atmak
DISLOYAL : English Turkish Redhouse
dis.loy.aldîsloy'ıl sıfat
vefasız, sadakatsiz.
hain
DISLOYALTY : English Turkish Redhouse
dis.loy.al.tyisim
vefasızlık, sadakatsizlik.
ihanet, hıyanet
DISMAL : English Turkish Redhouse
dis.maldîz'mıl sıfat
kederli, neşesiz, kasvetli.
sönük
DISMANTLE : English Turkish Redhouse
dis.man.tledîsmän'tıl fiil
sökmek, parçalara ayırmak.
eşyasını boşaltmak
DISMAY : English Turkish Redhouse
dis.maydîsmey' fiil
dehşete düşürmek.
perişan etmek. isim dehşet
DISMEMBER : English Turkish Redhouse
dis.mem.berdîsmem'bır fiil parçalamak, uzuvları bedenden ayırmak, uzuvlarını kesmek
DISMISS : English Turkish Redhouse
dis.missdîsmîs' fiil
işten çıkarmak, kovmak; görevden almak, görevden uzaklaştırmak: The Prime Minister has dismissed two members of her cabinet. Başbakan kabine üyelerinden ikisini görevden aldı.
gitmesine izin vermek: The teacher dismissed her students. Öğretmen öğrencilerinin gitmesine izin verdi.
hukuk (davayı) reddetmek
DISMISS FROM ONE'S MIND : English Turkish Redhouse
aklından çıkarmak, düşünmemek
DISMISSAL : English Turkish Redhouse
dis.miss.alisim
işten çıkarma; işten çıkarılma.
gitmesine izin verme.
ciddiye almayı reddetme.
aklından çıkarma.
(davayı) reddetme
DISMOUNT : English Turkish Redhouse
dis.mountdîsmaunt' fiil
(hayvan, bisiklet v.b.'nden) inmek/indirmek.
makine sökmek
DISOBEDIENCE : English Turkish Redhouse
dis.o.be.di.encedîsıbi'diyıns isim itaatsizlik, başkaldırma
DISOBEDIENT : English Turkish Redhouse
dis.obe.di.entsıfat itaatsiz, asi
DISOBEDIENTLY : English Turkish Redhouse
dis.obe.di.ent.lyzarf itaatsizce
DISOBEY : English Turkish Redhouse
dis.o.beydîsıbey' fiil
e itaat etmemek,
i dinlememek,
e uymamak; itaatsizlik etmek
DISORDER : English Turkish Redhouse
dis.or.derdîsôr'dır isim
düzensizlik.
karışıklık, kargaşa.
hastalık, bozukluk
DISORDERLY : English Turkish Redhouse
dis.or.der.lydîsôr'dırli sıfat
düzensiz, intizamsız.
(bağırıp çağırarak, kavga çıkararak) başkalarının huzurunu kaçıran
DISORDERLY CONDUCT : English Turkish Redhouse
hukukbaşkalarının huzurunu kaçıran davranış
DISORDERLY HOUSE : English Turkish Redhouse
hukukgenelev
DISORGANIZATION : English Turkish Redhouse
dis.or.ga.ni.za.tionisim düzensizlik, karışıklık
DISORGANIZE : English Turkish Redhouse
dis.or.gan.izedîsôr'gınayz fiil düzenini bozmak, karmakarışık etmek, altüst etmek, karıştırmak
DISORIENT : English Turkish Redhouse
dis.o.ri.entdîsôr'iyent fiil
(bir kimsenin) yolunu şaşırtmak.
zihnini karıştırmak
DISOWN : English Turkish Redhouse
dis.owndîson' fiil
tanımamak, yadsımak.
evlatlıktan reddetmek
DISPARAGE : English Turkish Redhouse
dis.par.agedîsper'îc fiil kötülemek, küçük düşürmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani