English Turkish Redhouse
DISPOSE : English Turkish Redhouse
dis.posedîspoz' fiil
yerleştirmek.
hazırlamak
DISPOSE OF : English Turkish Redhouse
(belirli bir düzene göre) yerleştirmek.
(zaman, para v.b.'ni) (belirli bir biçimde) harcamak.
yok etmek, imha etmek.
satmak; elden çıkarmak; vermek; dağıtmak.
halletmek, tamamlamak
DISPOSITION : English Turkish Redhouse
dis.po.si.tiondîspızîş'ın isim
yaradılış, mizaç, tabiat.
yerleştirme.
satış; elden çıkarma; verme; dağıtma
DISPOSSESS : English Turkish Redhouse
dis.pos.sessdîspızes' fiil
hukuk mal ve mülküne el koymak; evinden çıkarmak, tahliye etmek.
yoksun bırakmak
DISPROPORTIONATE : English Turkish Redhouse
dis.pro.por.tion.atedîsprıpôr'şınît sıfat oransız; to ile orantılı olmayan
DISPROVE : English Turkish Redhouse
dis.provedîspruv' fiil aksini kanıtlamak, çürütmek
DISPUTE : English Turkish Redhouse
dis.putedîspyut' isim tartışma, münakaşa. fiil
tartışmak, münakaşa etmek.
doğruluğundan şüphe etmek
DISQUALIFICATION : English Turkish Redhouse
dis.jual.i.fi.ca.tiondîskwalıfıkey'şın isim
(ceza olarak) yetkisini elinden alma.
spor diskalifiye etme; diskalifiye olma
DISQUALIFY : English Turkish Redhouse
dis.jual.i.fydîskwal'ıfay fiil
(ceza olarak) yetkisini elinden almak.
spor diskalifiye etmek, yarışdışı bırakmak
DISQUIET : English Turkish Redhouse
dis.jui.etdîskway'ıt fiil rahatsız etmek, endişe vermek, huzurunu kaçırmak. isim endişe, huzursuzluk
DISREGARD : English Turkish Redhouse
dis.re.garddîsrîgard' fiil önemsememek, aldırmamak, hiçe saymak, boş vermek. isim önemsememe, aldırmazlık, hiçe sayma, boş verme
DISREPAIR : English Turkish Redhouse
dis.re.pairdîsrîper' isim bakımsızlık
DISREPUTABLE : English Turkish Redhouse
dis.rep.u.ta.bledîsrep'yıtıbıl sıfat adı kötüye çıkmış
DISREPUTE : English Turkish Redhouse
dis.re.putedîsrîpyut' isim bakınız bring into disrepute fall into disrepute
DISRESPECT : English Turkish Redhouse
dis.re.spectdîsrîspekt' isim saygısızlık, hürmetsizlik, kabalık
DISRESPECTFUL : English Turkish Redhouse
dis.re.spect.fulsıfat saygısız
DISROBE : English Turkish Redhouse
dis.robedîsrob' fiil
(resmi giysisini) çıkarmak; resmi giysisini çıkarmak.
soyunmak
DISRUPT : English Turkish Redhouse
dis.ruptdîsr^pt' fiil
bozulmasına yol açmak; altüst etmek; aksatmak.
(toplantının) kesilmesine yol açmak
DISRUPTION : English Turkish Redhouse
dis.rup.tionisim aksama; kesilme
DISRUPTIVE : English Turkish Redhouse
dis.rup.tivesıfat
işleri aksatan.
aksatan.
karışıklığa/kargaşaya yol açan.
birliği bozan, bölücü
DISSATISFACTION : English Turkish Redhouse
dis.sat.is.fac.tionisim memnuniyetsizlik, hoşnutsuzluk, tatminsizlik
DISSATISFY : English Turkish Redhouse
dis.sat.is.fydîssät'îsfay fiil memnun etmemek, hoşnut etmemek, tatmin edememek
DISSECT : English Turkish Redhouse
dis.sectdîsekt' fiil
parçalara ayırmak.
inceden inceye incelemek
DISSEMBLE : English Turkish Redhouse
dis.sem.bledîsem'bıl fiil gerçeği gizlemek; (gerçeği) gizlemek
DISSEMINATE : English Turkish Redhouse
dis.sem.i.natedîsem'ıneyt fiil saçmak, yaymak, neşretmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani