English Turkish Redhouse
DISTEMPER : English Turkish Redhouse
dis.tem.perdîstem'pır isim bulaşıcı bir köpek hastalığı
DISTEND : English Turkish Redhouse
dis.tenddîstend' fiil şişirmek; şişmek
DISTIL : English Turkish Redhouse
dis.tildîstîl' fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız distill
DISTILL : English Turkish Redhouse
dis.tilldîstîl' fiil damıtmak, imbikten çekmek; imbikten çekilmek
DISTILLATION : English Turkish Redhouse
dis.til.la.tionisim damıtma
DISTILLED : English Turkish Redhouse
dis.till.edsıfat damıtık, damıtılmış
DISTILLERY : English Turkish Redhouse
dis.till.eryisim damıtık içki fabrikası
DISTINCT : English Turkish Redhouse
dis.tinctdîstîngkt' sıfat
ayrı, farklı, başka.
açık, belli
DISTINCTION : English Turkish Redhouse
dis.tinc.tiondîstîngk'şın isim
ayırt etme.
fark.
paye.
üstünlük
DISTINCTIVE : English Turkish Redhouse
dis.tinc.tivedîstîngk'tîv sıfat kolaylıkla ayırt edilebilen, farklı; kendine özgü
DISTINGUISH : English Turkish Redhouse
dis.tin.guishdîstîng'gwîş fiil ayırt etmek, ayırmak
DISTINGUISH ONESELF : English Turkish Redhouse
sivrilmek
DISTINGUISHED : English Turkish Redhouse
dis.tin.guish.edsıfat
seçkin, güzide.
sivrilmiş
DISTORT : English Turkish Redhouse
dis.tortdîstôrt' fiil
biçimini bozmak; (yüzünü) çarpıtmak.
çarpıtmak, gerçek anlamından saptırmak, başka anlam vermek
DISTORTION : English Turkish Redhouse
dis.tor.tiondîstôr'şın isim
biçimini bozma; (yüzünü) çarpıtma.
çarpıtma, gerçek anlamından saptırma
DISTRACT : English Turkish Redhouse
dis.tractdîsträkt' fiil dikkatini başka yöne çekmek, dikkatini dağıtmak: Don't distract me. Beni meşgul etme
DISTRACTED : English Turkish Redhouse
dis.tract.edsıfat
(by) (-den dolayı) dikkati dağılmış.
şaşkına dönmüş.
çok endişeli.
with
den dolayı deliye dönmüş
DISTRACTION : English Turkish Redhouse
dis.trac.tiondîsträk'şın isim
dikkati dağıtan şey; oyalayıcı şey; eğlence.
dikkatini başka yöne çekme, dikkatini dağıtma
DISTRAUGHT : English Turkish Redhouse
dis.traughtdîstrôt' sıfat with (-den dolayı) çılgına dönmüş; çok endişeli
DISTRESS : English Turkish Redhouse
dis.tressdîstres' isim
üzüntü; acı; endişe.
tehlikeli bir durum, zor bir durum. fiil
üzmek.
endişelendirmek
DISTRESSING : English Turkish Redhouse
dis.tress.ingsıfat üzücü, acıklı
DISTRIBUTE : English Turkish Redhouse
dis.trib.utedîstrîb'yût fiil dağıtmak; yaymak
DISTRIBUTION : English Turkish Redhouse
dis.tri.bu.tiondîstrıbyu'şın isim
dağıtım.
dağılım
DISTRIBUTOR : English Turkish Redhouse
dis.trib.u.tordîstrîb'yûtır isim
dağıtıcı, bayi.
otomotiv distribütör
DISTRICT : English Turkish Redhouse
dis.trictdîs'trîkt isim mıntıka, bölge, mahalle
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani