Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
DOCUMENTAL FILM : English Turkish Redhouse

elgesel film, dokümanter film

DOCUMENTARY : English Turkish Redhouse

doc.u.men.ta.rydakyımen'tıri sıfat belgesel, dokümanter

DOCUMENTARY FILM : English Turkish Redhouse

elgesel film, dokümanter film

DOCUMENTATION : English Turkish Redhouse

doc.u.men.ta.tionisim belgeleme

DODGE : English Turkish Redhouse

dodgedac fiil
bir yana kaçmak; bir yana kaçıp
den kurtulmak.
kurnazlık veya hile ile atlatmak. isim
bir yana kaçma.
kurnazlık veya hile ile atlatma.
kaçamak yol

DOE : English Turkish Redhouse

doedo isim geyik, keçi, tavşan v.b. hayvanların dişisi

DOES : English Turkish Redhouse

doesd^z fiil do fiilinin geniş zamandaki üçüncü şahıs tekil şekli: He does good work. İyi iş yapar

DOESN'T : English Turkish Redhouse

does.n'td^z'ınt kısaltma does not

DOG : English Turkish Redhouse

dogdôg fiil (dogged, dogging)
(bir isteğin üstüne düşerek) (birini) rahat bırakmamak.
(kötü bir şey) peşini bırakmamak

DOG COLLAR : English Turkish Redhouse

köpek tasması

DOG TIRED : English Turkish Redhouse

çok yorgun, bitkin, hoşaf gibi

DOG-EAR : English Turkish Redhouse

dog-eardôg'ir fiil sayfa köşelerini kıvırmak veya buruşturmak

DOG-EARED : English Turkish Redhouse

dog-ear.edsıfat sayfa köşeleri kıvrık veya buruşuk

DOG-EAT-DOG : English Turkish Redhouse

dog-eat-dogisim kıran kırana rekabet. sıfat kıran kırana rekabet edilen

DOGGED : English Turkish Redhouse

dog.geddôg'îd sıfat inatçı, dik kafalı, direngen

DOGMA : English Turkish Redhouse

dog.madôg'mı isim dogma, inak

DOGMATIC : English Turkish Redhouse

dog.mat.icdôgmät'îk sıfat dogmatik, inaksal

DOGMATISM : English Turkish Redhouse

dog.ma.tismdôg'mıtîzım isim dogmatizm, inakçılık

DOILY : English Turkish Redhouse

doi.lydoy'li isim dantel veya işlemeli altlık

DOINGS : English Turkish Redhouse

do.ingsdu'wîngz isim işler

DOLDRUMS : English Turkish Redhouse

dol.drumsdol'drımz isim, çoğul
denizcilikle ilgili okyanusların ekvator dolaylarındaki durgun veya az rüzgârlı kısımları, eşleksel durgunluk alanı.
ticaret durgunluk, kesatlık.
can sıkıntısı; efkâr

DOLE : English Turkish Redhouse

doledol isim işsizlik yardımı. fiil out dağıtmak

DOLEFUL : English Turkish Redhouse

dole.fuldol'fıl sıfat kederli, acılı, hüzünlü

DOLL : English Turkish Redhouse

dolldal isim oyuncak bebek. fiil bakınız doll oneself up doll someone up

DOLL ONESELF UP : English Turkish Redhouse

giyinip kuşanmak, süslenip püslenmek