English Turkish Redhouse
DOUBLE-GLAZED WINDOW : English Turkish Redhouse
çift camlı pencere
DOUBLE-QUICK : English Turkish Redhouse
doub.le-juicksıfat çok çabuk, hızlı. isim hızlı yürüyüş. fiil hızlı yürümek
DOUBLE-SPACE : English Turkish Redhouse
doub.le-spacefiil (daktilo veya bilgisayarda) çift aralıkla yazmak
DOUBLES : English Turkish Redhouse
doub.lesisim, tenis çiftler
DOUBT : English Turkish Redhouse
doubtdaut isim
kuşku, şüphe.
şüpheli durum. fiil
kuşkulanmak, kuşku duymak, şüphelenmek, şüphe etmek: I doubt his integrity. Dürüstlüğünden kuşku duyuyorum. She doubts that Yusuf will arrive on time. Yusuf'un vaktinde geleceğinden şüphe ediyor.
ikna olmamak: Despite his excellent qualifications l doubt that he is the right person for this job. Üstün niteliklerine karşın bu işe uygun bir kimse olduğuna hâlâ ikna olmadım
DOUBT SOMEONE'S WORD : English Turkish Redhouse
irinin dediklerinden şüphe etmek
DOUBTFUL : English Turkish Redhouse
doubt.fulsıfat
kuşkulu, şüpheli, kuşku duyan.
kuşkulu, kuşkulandıran, kuşku uyandıran.
belirsiz; karanlık
DOUBTLESS : English Turkish Redhouse
doubt.lesszarf
kuşkusuz, şüphesiz, kesinlikle, muhakkak.
herhalde
DOUCHE : English Turkish Redhouse
doucheduş isim, tıbbi şırınga. fiil şırınga etmek
DOUGH : English Turkish Redhouse
doughdo isim
hamur.
argo para, mangır
DOUGHNUT : English Turkish Redhouse
dough.nutdo'n^t isim yağda kızarmış şekerli çörek
DOUGHY : English Turkish Redhouse
doughysıfat hamur gibi
DOUR : English Turkish Redhouse
dourdûr, daur sıfat asık yüzlü, ters, haşin, aksi
DOVE : English Turkish Redhouse
doved^v isim
kumru.
beyaz güvercin.
politika savaş aleyhtarı, barışçı, barış yanlısı
DOWEL : English Turkish Redhouse
dow.eldau'wıl isim geçme, ağaç çivi
DOWN : English Turkish Redhouse
downdaun isim ince kuş tüyü, yonda
DOWN AND OUT : English Turkish Redhouse
hayatta yenilgiye uğramış, bezgin, bitkin
DOWN AT THE HEEL : English Turkish Redhouse
perişan kılıklı, hırpani, pejmürde
DOWN AT THE HEELS : English Turkish Redhouse
perişan bir durumda
DOWN ON HIS LUCK : English Turkish Redhouse
talihsiz
DOWN ON ONE'S LUCK : English Turkish Redhouse
talihsiz, bahtsız
DOWN PAYMENT : English Turkish Redhouse
kaparo, pey akçesi; ilk ödeme
DOWN TO THE WIRE : English Turkish Redhouse
son ana kadar: They worked right down to the wire. Son ana kadar çalıştılar
DOWN WITH ...! : English Turkish Redhouse
Kahrolsun
..!
DOWN-TO-EARTH : English Turkish Redhouse
down-to-earthdaun'tu.ırth' sıfat
gerçekçi.
uygulanabilir, gerçekleştirilebilir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani