Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
DRIVER : English Turkish Redhouse

driv.erdray'vır isim
sürücü, şoför.
bilgisayar uyumcu

DRIVER'S LICENSE : English Turkish Redhouse

ehliyet, sürücü belgesi

DRIVEWAY : English Turkish Redhouse

drive.wayisim evin garaqını sokağa bağlayan yol

DRIVING : English Turkish Redhouse

driv.ingdray'vîng isim sürme, sürüş. sıfat
enerqik, canlı, dinamik.
şiddetli, sert

DRIVING RAIN : English Turkish Redhouse

şiddetli yağmur

DRIZZLE : English Turkish Redhouse

driz.zledrîz'ıl fiil (yağmur) çiselemek, serpiştirmek. isim
çisenti.
çiseleme

DRONE : English Turkish Redhouse

dronedron isim
erkek arı.
asalak, parazit, ekti.
monoton ses, vızıltı. fiil
vızıldamak.
homurdanmak

DROOL : English Turkish Redhouse

drooldrul fiil ağzı sulanmak

DROOP : English Turkish Redhouse

droopdrup fiil
sarkmak, bükülmek, eğilmek; sarkıtmak, eğmek.
(bitki, çiçek) boynunu bükmek

DROP : English Turkish Redhouse

dropdrap isim
damla: a drop of water su damlası; bir damla su.
düşüş, iniş: a drop in prices fiyatlarda düşüş.
damla, pek az miktar; bir yudum. fiil (dropped/dropt, dropping)
damlatmak; damlamak.
düşürmek; düşmek: You dropped your pen. Kalemini düşürdün. The inflation rate has dropped to forty percent. Enflasyon oranı yüzde kırka düştü.
serpmek.
(arabadan) indirmek: Where shall I drop you? Seni nerede indireyim?
vazgeçmek, bırakmak: A lack of money has forced us to drop that project. Parasızlık yüzünden o proqeden vazgeçmek zorunda kaldık.
kesmek, son vermek: Let's drop this discussion. Bu tartışmaya son verelim.
(sesi) alçaltmak; alçalmak

DROP A BRICK : English Turkish Redhouse

pot kırmak, gaf yapmak, çam devirmek

DROP A HINT : English Turkish Redhouse

imada bulunmak, dokundurmak

DROP A LINE : English Turkish Redhouse

iki satır yazıvermek, pusula göndermek

DROP ANCHOR : English Turkish Redhouse

demir atmak, demirlemek

DROP ASLEEP : English Turkish Redhouse

uyuyakalmak

DROP BEHIND : English Turkish Redhouse

geri kalmak

DROP DOWN : English Turkish Redhouse

düşmek

DROP IN AT : English Turkish Redhouse

-e uğramak

DROP IN ON : English Turkish Redhouse

-i ziyaret etmek

DROP OUT : English Turkish Redhouse

(üyelikten) ayrılmak, çıkmak.
okula devam etmemek

DROP-OFF : English Turkish Redhouse

drop-offisim
azalma, düşme.
dik iniş

DROPOUT : English Turkish Redhouse

drop.outisim okulu bırakan öğrenci

DROSS : English Turkish Redhouse

drossdrôs isim
cüruf, maden posası, dışık.
süprüntü, artık, değersiz şeyler

DROUGHT : English Turkish Redhouse

droughtdraut isim kuraklık, susuzluk

DROVE : English Turkish Redhouse

drovedrov isim sürü