English Turkish Redhouse
DROWN : English Turkish Redhouse
drowndraun fiil (suda) boğulmak; boğmak
DROWN OUT : English Turkish Redhouse
(bir sesi) (daha yüksek bir sesle) bastırmak
DROWSE : English Turkish Redhouse
drowsedrauz fiil uyuklamak, pineklemek
DROWSINESS : English Turkish Redhouse
drowsinessisim uykulu olma, uyuşukluk
DROWSY : English Turkish Redhouse
drow.sydrau'zi sıfat
uykulu.
uyku veren
DRUDGE : English Turkish Redhouse
drudgedr^c isim ağır ve sıkıcı bir işte çalışan kimse. fiil ağır ve sıkıcı bir iş yapmak
DRUDGERY : English Turkish Redhouse
drudg.eryisim ağır ve sıkıcı iş, angarya
DRUG : English Turkish Redhouse
drugdr^g isim
ilaç, ecza.
uyuşturucu madde; hap. fiil (drugged, drugging)
ilaçla uyuşturmak.
(yiyecek veya içeceğe) uyuşturucu ilaç katmak
DRUG ADDICT : English Turkish Redhouse
uyuşturucu bağımlısı; hapçı
DRUG HABIT : English Turkish Redhouse
uyuşturucu bağımlılığı
DRUGGIST : English Turkish Redhouse
drug.gistisim eczacı
DRUGSTORE : English Turkish Redhouse
drug.storeisim eczane
DRUM : English Turkish Redhouse
drumdr^m isim
davul, trampet, dümbelek.
davul sesi.
anatomi kulakzarı, kulakdavulu.
varil. fiil (drummed, drumming) davul çalmak
DRUM-HEAD CABBAGE : English Turkish Redhouse
top lahana
DRUMBEAT : English Turkish Redhouse
drum.beatisim davul sesi
DRUMMER : English Turkish Redhouse
drum.merisim davulcu, trampetçi
DRUMSTICK : English Turkish Redhouse
drum.stickdr^m'stîk isim
davul tokmağı; fışkın; trampet değneği, baget.
ahçılık (kümes hayvanında) bacak
DRUNK : English Turkish Redhouse
drunkdr^nk fiil bakınız drink sıfat, isim sarhoş, içkili
DRUNK WITH SUCCESS : English Turkish Redhouse
aşarı sevinciyle kendinden geçmiş
DRUNKARD : English Turkish Redhouse
drunk.arddr^nk'ırd isim ayyaş, içkici
DRUNKEN : English Turkish Redhouse
drunk.ensıfat sarhoş, içkili
DRUNKENNESS : English Turkish Redhouse
drunk.en.nessisim sarhoşluk
DRY : English Turkish Redhouse
drydray sıfat
kuru.
yağmursuz, kurak, susuz.
susamış.
kurumuş, suyu çekilmiş.
süt vermeyen, sütü kesilmiş (inek).
kör (kuyu).
sert, keskin.
yavan, tatsız (söz, konuşma v.b.).
sek (içki).
sıkıcı. fiil (dried) kurutmak; kurumak
DRY CELL : English Turkish Redhouse
kuru pil
DRY CLEANER : English Turkish Redhouse
kuru temizleyici
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani