Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Redhouse

EARWAX : English Turkish Redhouse

ear.waxîr'wäks isim kulak kiri

EASE : English Turkish Redhouse

easeiz fiil
rahat ettirmek, sıkıntıdan kurtarmak.
(ağrıyı) yatıştırmak.
kolaylaştırmak.
dikkatle yerleştirmek.
yavaş yavaş hareket ettirmek

EASE OFF : English Turkish Redhouse

gevşetmek

EASE UP : English Turkish Redhouse

gevşetmek

EASEL : English Turkish Redhouse

ea.seli'zıl isim ressam sehpası, şövale

EASILY : English Turkish Redhouse

eas.i.lyi'zıli zarf kolaylıkla, kolayca, rahat rahat

EASINESS : English Turkish Redhouse

eas.i.nessi'zînîs isim
kolaylık.
yumuşaklık, yumuşak davranış

EAST : English Turkish Redhouse

eastist isim doğu, şark. sıfat doğu. zarf doğuya doğru, doğuya

EASTER : English Turkish Redhouse

East.eris'tır isim Paskalya, Paskalya yortusu

EASTER EGG : English Turkish Redhouse

Paskalya yumurtası

EASTERLY : English Turkish Redhouse

east.er.lyis'tırli zarf
doğudan.
doğuya doğru. sıfat
gündoğusuna bakan.
doğudan esen

EASTERN : English Turkish Redhouse

east.ernis'tırn sıfat doğu, doğusal, doğuya ait

EASTWARD : English Turkish Redhouse

east wardsıfat
doğuya yönelen.
doğuya bakan. zarf doğuya doğru, doğu yönünde

EASTWARDLY : English Turkish Redhouse

east.ward.lyzarf
doğuya doğru.
doğudan. sıfat
doğuya yönelen.
doğudan esen (rüzgâr)

EASTWARDS : English Turkish Redhouse

east.wardszarf doğuya doğru, doğu yönünde

EASY : English Turkish Redhouse

eas.yi'zi zarf, konuşma dili kolayca, rahatça

EASY CHAIR : English Turkish Redhouse

ahat koltuk

EASY MARK : English Turkish Redhouse

konuşma dilikolayca aldatılabilen kimse

EASY MONEY : English Turkish Redhouse

kolay kazanılmış para

EASYGOING : English Turkish Redhouse

eas.y.go.ingi'zigo'wîng sıfat uysal, yumuşak başlı

EAT : English Turkish Redhouse

eatit fiil (ate, eaten)
yemek.
yemek yemek

EAT HUMBLE PIE : English Turkish Redhouse

kibri kırılmak, burnu sürtülmek; kabahatini itiraf edip af dilemek, tükürdüğünü yalamak

EAT ONE'S FILL : English Turkish Redhouse

karnını doyurmak

EAT ONE'S HEART OUT : English Turkish Redhouse

konuşma dilikendi kendini yemek, içi içini yemek, çok üzülmek

EAT ONE'S WORDS : English Turkish Redhouse

sözünü geri almak