Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
EIDERDOWN : English Turkish Redhouse

ei.der.downay'dırdaun isim kuştüyü yorgan

EIGHT : English Turkish Redhouse

eighteyt sıfat sekiz. isim sekiz rakamı (6, VIII)

EIGHT-HOUR DAY : English Turkish Redhouse

günde sekiz saat çalışma sistemi

EIGHTEEN : English Turkish Redhouse

eight.eeney'tin' sıfat onsekiz. isim onsekiz rakamı (36, XVIII)

EIGHTEENTH : English Turkish Redhouse

eight.eenthsıfat, isim
onsekizinci.
onsekizde bir

EIGHTH : English Turkish Redhouse

eightheyt.th sıfat
sekizinci.
sekizde bir

EIGHTH NOTE : English Turkish Redhouse

sekizlik nota, sekizlik

EIGHTIETH : English Turkish Redhouse

eightiethsıfat, isim
sekseninci.
seksende bir

EIGHTY : English Turkish Redhouse

eight.yey'ti, eyth sıfat seksen. isim seksen rakamı (68, LXXX)

EIRE : English Turkish Redhouse

Eir.eer'ı isim İrlanda Cumhuriyeti

EITHER : English Turkish Redhouse

ei.theri'dhır, ay'dhır sıfat ikisi de; her iki: She doesn't like either one. İkisini de sevmiyor. On either side of him sat a cat. Her iki tarafında bir kedi oturuyordu. zamir her ikisi, ikisi de; ikisinden biri: You can have either. İkisinden birini alabilirsin. bağlaç ya
.. ya (da)
Either you do this or you clear out of here for good. Ya bunu yaparsın, ya buradan temelli defolursun. zarf de: "I don't know how to play bridge." "I don't either." "Briç oynamayı bilmiyorum." "Ben de."

EITHER THIS OR THAT : English Turkish Redhouse

ya bu ya o

EJACULATE : English Turkish Redhouse

e.jac.u.lateîcäk'yıleyt fiil
birdenbire yüksek bir sesle söylemek.
boşalmak, meni gelmek

EJACULATION : English Turkish Redhouse

ejac.u.la.tionisim
ünlem.
boşalma, meninin atılması

EJECT : English Turkish Redhouse

e.jectîcekt' fiil
dışarı atmak, çıkarmak, fışkırtmak.
defetmek, kovmak

EJECTOR : English Turkish Redhouse

e.jectorisim, makine fışkırtıcı, eqektör

EKE : English Turkish Redhouse

ekeik fiil bakınız eke out eke out a living

EKE OUT : English Turkish Redhouse

(bir şey yapmakla) (yetersiz bir şeyi) artırmak

EKE OUT A LIVING : English Turkish Redhouse

kıt kanaat geçinmek

EL SALVADOR : English Turkish Redhouse

El Sal.va.dorel säl'vıdôr El Salvador

ELABORATE : English Turkish Redhouse

e.lab.o.rateîläb'ıreyt fiil (on) ayrıntılarına girmek

ELAPSE : English Turkish Redhouse

e.lapseîläps' fiil (zaman) geçmek, akmak

ELASTIC : English Turkish Redhouse

e.las.ticîläs'tîk sıfat
esnek, elastik, elastiki.
lastikli. isim lastik, lastikli şerit

ELASTICITY : English Turkish Redhouse

e.las.tic.i.tyîlästîs'ıti isim esneklik, elastiklik, elastisite

ELATE : English Turkish Redhouse

e.lateîleyt' fiil çok sevindirmek, çok neşelendirmek