English Turkish Redhouse
EUCHARIST : English Turkish Redhouse
Eu.char.istyu'kırîst isim bakınız the Eucharist
EULOGIZE : English Turkish Redhouse
eu.lo.gizeyu'lıcayz fiil övmek
EULOGY : English Turkish Redhouse
eu.lo.gyyu'lıci isim övgü; methiye
EUNUCH : English Turkish Redhouse
eu.nuchyu'nık isim hadım
EUPHEMISM : English Turkish Redhouse
eu.phe.mismyu'fımîzım isim örtmece, edebi kelam
EUPHONY : English Turkish Redhouse
eu.pho.nyyu'fıni isim ses ahengi
EUPHRATES : English Turkish Redhouse
Eu.phra.tesyufrey'tiz isim Fırat nehri
EUR. : English Turkish Redhouse
Eur.kısaltma «Europe» European
EURASIA : English Turkish Redhouse
Eur.a.siayûrey'qı isim Avrasya
EUROPE : English Turkish Redhouse
Eu.ropeyûr'ıp isim Avrupa
EUROPEAN : English Turkish Redhouse
Eu.ro.pe.anyûrıpi'yın isim Avrupalı. sıfat Avrupa, Avrupa'ya özgü; Avrupai
EUROPEAN ECONOMIC COMMUNITY : English Turkish Redhouse
Ortak Pazar
EUSTACHIAN : English Turkish Redhouse
Eu.sta.chianyustey'şın, yustey'kiyın, yustey'şiyın sıfat bakınız Eustachian tube
EUSTACHIAN TUBE : English Turkish Redhouse
anatomiöstaki borusu
EVACUATE : English Turkish Redhouse
e.vac.u.ateîväk'yuweyt fiil
(insanları) (bir yerden) almak, götürmek; (bir yeri) boşaltmak.
(bağırsakları) boşaltmak
EVACUATION : English Turkish Redhouse
evac.u.a.tionisim
(insanları) (bir yerden) alma; (bir yeri) boşaltma, boşaltım.
(bağırsakları) boşaltma, boşaltım
EVADE : English Turkish Redhouse
e.vadeîveyd' fiil
den kurtulmak.
(bir bahaneyle) kendini (bir yükümlülükten) kurtarmak.
(birinin sorusuna, birine) cevap vermekten kaçmak; (bir işte) yan çizmek
EVALUATE : English Turkish Redhouse
e.val.u.ateîväl'yuweyt fiil değerlendirmek
EVALUATE SOMEONE ON HIS OWN MERITS : English Turkish Redhouse
irini/bir şeyi kendi yeteneklerine/özelliklerine göre değerlendirmek
EVALUATE SOMETHING ON ITS OWN MERITS : English Turkish Redhouse
irini/bir şeyi kendi yeteneklerine/özelliklerine göre değerlendirmek
EVALUATION : English Turkish Redhouse
eval.u.a.tionisim değerlendirme
EVANGELICAL : English Turkish Redhouse
e.van.gel.i.calîväncel'îkıl sıfat
son derece Protestanca (bir öğreti, yaklaşım v.b.).
İncil'in mesajına uyan/sadık; İncil'de bulunan; İncil'e ait.
hararetli, ateşli. isim bazı Protestan ilkelerine çok önem veren/çok bağlı kimse
EVANGELISE : English Turkish Redhouse
e.van.gel.iseîvän'cılayz fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız evangelize
EVANGELIST : English Turkish Redhouse
e.van.gel.istîvän'cılîst isim
ateşli vaazlar veren gezici Protestan.
İncil'in mesajını yaymaya çalışan kimse.
belirli bir mesaqı yaymaya çalışan kimse
EVANGELIZE : English Turkish Redhouse
e.van.gel.izeîvän'cılayz fiil İncil'in mesaqını bildirmek/öğretmek/yaymak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani