Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
EXPLICITLY : English Turkish Redhouse

ex.plic.it.lyzarf açıkça, açık bir şekilde

EXPLODE : English Turkish Redhouse

ex.plodeîksplod' fiil
patlatmak; patlamak.
yanlış olduğunu göstermek, çürütmek

EXPLOIT : English Turkish Redhouse

ex.ploitîksployt' fiil sömürmek, istismar etmek, (kendi çıkarı için) kullanmak

EXPLOITATION : English Turkish Redhouse

ex.ploi.ta.tionisim kendi çıkarına kullanma, sömürme, sömürü, istismar

EXPLOITER : English Turkish Redhouse

ex.ploit.erisim sömüren, sömürücü

EXPLORATION : English Turkish Redhouse

ex.plo.ra.tionisim
(keşifte bulunmak amacıyla) (bir bölgeyi) dolaşma.
(bir konuyu) araştırma, inceleme

EXPLORE : English Turkish Redhouse

ex.ploreîksplor' fiil
(keşifte bulunmak amacıyla) (bir bölgeyi) dolaşmak.
(bir konuyu) araştırmak, incelemek

EXPLORER : English Turkish Redhouse

ex.plor.erisim (keşifte bulunmak amacıyla) (bir bölgeyi) dolaşan kimse

EXPLOSION : English Turkish Redhouse

ex.plo.sionîksplo'qın isim patlama, infilak

EXPLOSION OF LAUGHTER : English Turkish Redhouse

kahkaha tufanı

EXPLOSIVE : English Turkish Redhouse

ex.plo.siveîksplo'sîv sıfat
patlayıcı.
hakkında şiddetli tartışmalar yapılan (konu), şiddetli tartışmalara yol açabilen (konu). isim patlayıcı madde, patlayıcı

EXPONENT : English Turkish Redhouse

ex.po.nentîkspo'nınt isim
savunucu, taraftar.
matematik üst, üs

EXPONENTIAL : English Turkish Redhouse

ex.po.nen.tialsıfat, matematik üstel

EXPORT : English Turkish Redhouse

ex.porteks'pôrt isim
ihracatçılık.
ihraç malı

EXPORT DUTY : English Turkish Redhouse

ihracat vergisi

EXPORT LICENSE : English Turkish Redhouse

ihracat lisansı

EXPORTATION : English Turkish Redhouse

ex.por.ta.tionisim ihraç etme, dışsatım, ihracat

EXPORTER : English Turkish Redhouse

ex.port.erisim ihracatçı

EXPOSE : English Turkish Redhouse

ex.poseîkspoz' fiil
maruz bırakmak, etkisine açık bırakmak.
sergilemek, teşhir etmek, herkese duyurmak.
(satış için) sergilemek.
fotoğrafçılık (filmi) ışıklamak, pozlandırmak

EXPOSITION : English Turkish Redhouse

ex.po.si.tionekspızîş'ın isim sergi, fuar

EXPOSURE : English Turkish Redhouse

ex.po.sureîkspo'qır isim
maruz bırakma, etkisine açık bırakma; maruz kalma.
sergileme, herkese duyurma.
fotoğrafçılık ışıklama, pozlandırma, ekspozisyon

EXPOSURE METER : English Turkish Redhouse

fotoğrafçılıkpozometre

EXPOSURE TIME : English Turkish Redhouse

fotoğrafçılıkışıklama süresi, pozlandırma süresi, poz süresi

EXPOSÉ : English Turkish Redhouse

ex.po.séekspozey' isim gizli işleri açığa vuran makale/kitap

EXPOUND : English Turkish Redhouse

ex.poundîkspaund' fiil açıklamak, izah etmek, yorumlamak