English Turkish Redhouse
EXTRACTION : English Turkish Redhouse
ex.trac.tionîksträk'şın isim
çıkarma.
(diş) çekme.
öz
EXTRACURRICULAR : English Turkish Redhouse
ex.tra.cur.ric.u.lareks'trıkırîk'yılır sıfat ders programı dışında kalan
EXTRADITE : English Turkish Redhouse
ex.tra.diteeks'trıdayt fiil to (suçluyu) (suç işlediği ülkeye) iade etmek/ettirmek
EXTRADITION : English Turkish Redhouse
ex.tra.di.tionekstrıdîş'ın isim suçluları iadesi
EXTRANEOUS : English Turkish Redhouse
ex.tra.ne.ousîkstrey'niyıs sıfat
konu dışı.
yabancı (madde, cisim)
EXTRAORDINARILY : English Turkish Redhouse
ex.traor.di.nari.lyzarf fevkalade, olağanüstü: extraordinarily beautiful fevkalade güzel
EXTRAORDINARY : English Turkish Redhouse
ex.traor.di.nar.yîkstrôr'dıneri sıfat olağanüstü, fevkalade
EXTRAPOLATION : English Turkish Redhouse
ex.trap.o.la.tionîksträpıley'şın isim, matematik dışdeğerbiçim, ekstrapolasyon
EXTRAVAGANCE : English Turkish Redhouse
ex.trav.a.ganceîksträv'ıgıns isim
israf, savurganlık.
aşırılık, fazlalık; abartı
EXTRAVAGANT : English Turkish Redhouse
ex.trav.a.gantîksträv'ıgınt sıfat
savurgan, müsrif.
aşırı, fazla; abartılı
EXTRAVAGANTLY : English Turkish Redhouse
ex.trav.a.gant.lyzarf
har vurup harman savurarak, müsrifçe.
aşırı
EXTREME : English Turkish Redhouse
ex.tremeîkstrim' sıfat
uçta olan.
aşırı, çok. isim uç, sınır
EXTREME CASE : English Turkish Redhouse
olağanüstü bir örnek
EXTREME POINT : English Turkish Redhouse
matematikaşıt noktası, ekstrem nokta
EXTREMELY : English Turkish Redhouse
ex.treme.lyzarf aşırı derecede
EXTREMES : English Turkish Redhouse
ex.tremesmatematik dışlar
EXTREMIST : English Turkish Redhouse
ex.trem.istîkstri'mîst isim ifrata kaçan kimse
EXTREMITY : English Turkish Redhouse
ex.trem.i.tyîkstrem'ıti isim uç, sınır
EXTRICATE : English Turkish Redhouse
ex.tri.cateeks'trıkeyt fiil kurtarmak, çıkarmak
EXTROVERSION : English Turkish Redhouse
ex.tro.ver.sionekstrıvır'qın isim, ruhbilim dışadönüklük
EXTROVERT : English Turkish Redhouse
ex.tro.verteks'trıvırt isim, ruhbilim dışadönük kimse. sıfat dışadönük
EXTRUDE : English Turkish Redhouse
ex.trudeîkstrud' fiil
uzatmak.
çıkarmak; çıkmak
EXUBERANCE : English Turkish Redhouse
ex.u.ber.anceîgzu'bırıns isim
canlılık ve neşelilik.
(bitkilerde) gürlük
EXUBERANT : English Turkish Redhouse
ex.u.ber.antîgzu'bırınt sıfat
çok canlı ve neşeli.
gür (bitkiler)
EXUDATION : English Turkish Redhouse
ex.u.da.tionisim dışarı sızan şey, sızıntı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani