Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
EXUDE : English Turkish Redhouse

ex.udeîgzud' fiil sızmak

EXULT : English Turkish Redhouse

ex.ultîgz^lt' fiil (bir zaferden sonra) çok sevinmek

EXULTATION : English Turkish Redhouse

ex.ul.ta.tionisim sevinme

EYE : English Turkish Redhouse

eyeay isim göz

EYE SHADOW : English Turkish Redhouse

far, göz farı

EYE-CATCHING : English Turkish Redhouse

eye-catch.ingay'käçîng sıfat gözalıcı, alımlı

EYE-OPENER : English Turkish Redhouse

eye-o.pen.eray'opınır isim aydınlatıcı veya şaşırtıcı olay/haber

EYEBALL : English Turkish Redhouse

eye.ballay'bôl isim göz yuvarı, göz yuvarlağı, göz küresi

EYEBROW : English Turkish Redhouse

eye.broway'brau isim kaş

EYEBROW PENCIL : English Turkish Redhouse

kaş kalemi

EYEFUL : English Turkish Redhouse

eye.fulay'fûl isim, konuşma dili
göz alıcı şey.
güzel kız

EYEGLASSES : English Turkish Redhouse

eye.glass.esay'gläsîz isim gözlük

EYELASH : English Turkish Redhouse

eye.lashay'läş isim kirpik

EYELID : English Turkish Redhouse

eye.liday'lîd isim gözkapağı

EYELINER : English Turkish Redhouse

eye.lin.eray'laynır isim göz kalemi

EYESIGHT : English Turkish Redhouse

eye.sightay'sayt isim görme duyusu, görüş

EYESOCKET : English Turkish Redhouse

eye.sock.etay'sakît isim göz çukuru

EYESTRAIN : English Turkish Redhouse

eye.strainay'streyn isim göz yorgunluğu

EYEWASH : English Turkish Redhouse

eye.washay'wôş isim göz banyosu

EYEWITNESS : English Turkish Redhouse

eye.wit.nessay'wîtnîs isim görgü tanığı

F. : English Turkish Redhouse

f.kısaltma «feminine» fine fluid following frequency

F.O.B. : English Turkish Redhouse

f.o.b.ef'o'bi' kısaltma free on board ticaret fob (gemide/trende teslim)

FABLE : English Turkish Redhouse

fa.blefey'bıl isim masal, fabl

FABRIC : English Turkish Redhouse

fab.ricfäb'rîk isim
kumaş, bez, dokuma.
yapı, bünye, doku

FABRICATE : English Turkish Redhouse

fab.ri.catefäb'rıkeyt fiil
uydurmak, yalan söylemek.
imal etmek, yapmak, üretmek