Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
FALL PROSTRATE : English Turkish Redhouse

yüzüstü düşmek, yüzükoyun kapaklanmak

FALL SHORT : English Turkish Redhouse

of
e varamamak;
e varmamak.
(of) (para, malzeme) (birinin) ihtiyaçlarını karşılayacak kadar olmamak. That week I had fallen short of money. O hafta param yeterli değildi. Our food supplies began to fall short. Kumanyamız tükenmeye başladı

FALL THROUGH : English Turkish Redhouse

suya düşmek, gerçekleşmemek

FALL TO : English Turkish Redhouse

yemeğe/savaşa başlamak;
e başlamak,
e koyulmak

FALL UPON : English Turkish Redhouse

-e saldırmak

FALL VICTIM TO : English Turkish Redhouse

-e kurban gitmek

FALLACIOUS : English Turkish Redhouse

fal.la.ciousfıley'şıs sıfat yanlış fikirlere dayanan, çürük, temelsiz

FALLACY : English Turkish Redhouse

fal.la.cyfäl'ısi isim
yanlış düşünce veya inanç.
mantık yanıltmaca, safsata, mantık kurallarına aykırı sav

FALLEN : English Turkish Redhouse

fall.enfô'lın fiil bakınız fall

FALLEN WOMAN : English Turkish Redhouse

düşmüş kadın, fahişe

FALLIBLE : English Turkish Redhouse

fal.li.blefäl'ıbıl sıfat yanılabilir, hataya düşebilir

FALLING STAR : English Turkish Redhouse

akanyıldız

FALLOUT : English Turkish Redhouse

fall.outfôl'aut isim radyoaktif serpinti

FALLOW : English Turkish Redhouse

fal.lowfäl'o sıfat nadasa bırakılmış, ekilmemiş

FALLOW DEER : English Turkish Redhouse

alageyik, sığın

FALLS : English Turkish Redhouse

fallsfôlz isim çağlayan, şelale

FALSE : English Turkish Redhouse

falsefôls sıfat
sahte.
vefasız, güvenilmez

FALSE PRIDE : English Turkish Redhouse

oş gurur

FALSE STEP : English Turkish Redhouse

falso, yanlış davranış

FALSE TEETH : English Turkish Redhouse

takma dişler

FALSEHOOD : English Turkish Redhouse

false.hoodfôls'hûd isim
yalan.
yalan söyleme

FALSENESS : English Turkish Redhouse

false.nessisim sahtelik

FALSIFY : English Turkish Redhouse

fal.si.fyfôl'sıfay fiil
(hesap, kayıt, belge v.b.'nde) tahrifat yapmak.
(gerçekleri) çarpıtmak

FALTER : English Turkish Redhouse

fal.terfôl'tır fiil
tereddüt etmek.
azalmak, düşmek; gücünü/hızını kaybetmek.
sendeleyerek yürümek, sendelemek.
(ses) titremek; titrek bir sesle konuşmak

FAME : English Turkish Redhouse

famefeym isim ün, şöhret, nam