Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
FATHER-IN-LAW : English Turkish Redhouse

father-in-lawisim kayınpeder

FATHERLAND : English Turkish Redhouse

fa.ther.landfa'dhırländ isim anavatan, anayurt

FATHERLESS : English Turkish Redhouse

fa.ther.lesssıfat babasız

FATHERLY : English Turkish Redhouse

fa.ther.lysıfat baba gibi, babacan

FATHOM : English Turkish Redhouse

fath.omfädh'ım isim kulaç (uzunluk ölçü birimi). fiil
iskandil etmek.
anlamak, kavramak

FATIGUE : English Turkish Redhouse

fa.tiguefıtig' isim yorgunluk, bitkinlik. fiil yormak

FATTEN : English Turkish Redhouse

fat.tenfät'ın fiil semirtmek, şişmanlatmak; semirmek, şişmanlamak

FATTY : English Turkish Redhouse

fat.tyfät'i sıfat yağlı. isim, aşağılayıcı şişko, dobiş

FATTY ACID : English Turkish Redhouse

kimyayağ asidi

FATUITY : English Turkish Redhouse

fa.tu.i.tyfıtu'wıti isim hebennekalık, budalalık

FATUOUS : English Turkish Redhouse

fat.u.ousfäç'ıwıs sıfat
hebenneka, kendini akıllı sanan budala.
budalaca

FAUCET : English Turkish Redhouse

fau.cetfô'sît isim musluk

FAULT : English Turkish Redhouse

faultfôlt isim
(birinin karakterinde) kusur, noksan.
yanlış, kabahat.
jeoloji kırık, fay.
tenis servis hatası. fiil
de kusur bulmak

FAULTLESS : English Turkish Redhouse

fault.lesssıfat
kusursuz, noksansız.
yanlışsız

FAULTLESSNESS : English Turkish Redhouse

fault.less.nessisim
noksansızlık.
yanlışsızlık

FAULTY : English Turkish Redhouse

fault.yfôl'ti sıfat
kusurlu, defolu.
çürük, sağlam bir temele dayanmayan

FAUNA : English Turkish Redhouse

fau.nafô'nı isim (faunas/faunae) fauna, direy

FAUX PAS : English Turkish Redhouse

faux pasfo pa' falso, pot

FAVA BEAN : English Turkish Redhouse

akla

FAVOR : English Turkish Redhouse

fa.vorfey'vır isim
beğenme, onay; sevgi, sempati.
iltimas, kayırma.
iyilik, lütuf.
(bir davete katılanlara verilen) ufak hediye. fiil
tarafını tutmak.
tercih etmek.
benzemek

FAVORABLE : English Turkish Redhouse

fa.vor.a.blefey'vırıbıl sıfat
uygun, müsait.
hoşa giden, iyi

FAVORITE : English Turkish Redhouse

fa.vor.itefey'vırît isim
çok sevilen kimse veya şey; sevgili, gözde.
favori, kazanacağına inanılan yarışçı. sıfat en çok sevilen, favori, gözde

FAVORITISM : English Turkish Redhouse

fa.vor.it.ismisim kayırıcılık

FAVOUR : English Turkish Redhouse

fa.vourfey'vır isim, fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız favor

FAWN : English Turkish Redhouse

fawnfôn fiil yaltaklanmak, dalkavukluk etmek