English Turkish Redhouse
FECAL : English Turkish Redhouse
fe.calfi'kıl sıfat dışkıya ait
FECES : English Turkish Redhouse
fe.cesfi'siz isim dışkı
FECKLESS : English Turkish Redhouse
feck.lessfek'lîs sıfat
beceriksiz, elinden iş gelmeyen.
cansız, zayıf
FED : English Turkish Redhouse
fedfed fiil bakınız feed
FEDERAL : English Turkish Redhouse
fed.er.alfed'ırıl sıfat federal
FEDERAL BUREAU OF INVESTIGATION : English Turkish Redhouse
Amerikan İngilizcesiFederal Araştırma Bürosu
FEDERALISM : English Turkish Redhouse
fed.er.al.ismfed'ırılîzım isim, politika federalizm
FEDERALIST : English Turkish Redhouse
fed.er.al.istfed'ırılîst isim, sıfat federalist
FEDERALIZE : English Turkish Redhouse
fed.er.al.izefed'ırılayz fiil (devletleri) federasyon haline getirmek
FEDERATE : English Turkish Redhouse
fed.er.atefed'ıreyt fiil federasyon haline getirmek
FEDERATION : English Turkish Redhouse
fed.er.a.tionfedırey'şın isim federasyon
FEDORA : English Turkish Redhouse
fe.do.rafîdôr'ı isim fötr şapka, fötr
FEE : English Turkish Redhouse
feefi isim ücret; giriş ücreti; doktor ücreti, vizite
FEEBLE : English Turkish Redhouse
fee.blefi'bıl sıfat zayıf, kuvvetsiz
FEEBLE-MINDED : English Turkish Redhouse
fee.ble-mindedsıfat geri zekâlı
FEEBLENESS : English Turkish Redhouse
fee.ble.nessisim zayıflık, kuvvetsizlik
FEEBLY : English Turkish Redhouse
feeblyzarf zayıf bir şekilde, hafifçe, kuvvetsizce
FEED : English Turkish Redhouse
feedfid fiil (fed)
yemek vermek.
beslemek.
yedirmek; on ile beslemek.
(hayvan) beslenmek; on yemek, ile beslenmek
FEEDBACK : English Turkish Redhouse
feed.backisim
birinin bir şey hakkındaki düşündükleri veya izlenimleri.
fizik fidbek, geribesleme, geribildirim
FEEDBAG : English Turkish Redhouse
feed.bagfid'bäg isim yem torbası
FEEDER : English Turkish Redhouse
feed.erisim yemlik, yem kabı
FEEDING BOTTLE : English Turkish Redhouse
iberon
FEEL : English Turkish Redhouse
feelfil isim
(bir şeyin dokununca uyandırdığı) his.
dokunma
FEEL AN AFFINITY FOR : English Turkish Redhouse
(birini) çok çekici bulmak
FEEL AN URGE TO : English Turkish Redhouse
(bir şey yapmayı) çok istemek: He suddenly got the urge to make money. Birdenbire içinde para kazanma tutkusu uyandı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani