Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Redhouse

FEEL AT EASE : English Turkish Redhouse

içi rahat etmek

FEEL AT HOME : English Turkish Redhouse

kendini rahat hissetmek, yadırgamamak

FEEL BAD : English Turkish Redhouse

kendini iyi hissetmemek.
konuşma dili üzülmek

FEEL DISINCLINED : English Turkish Redhouse

canı istememek

FEEL FOR : English Turkish Redhouse

-in çektiklerini anlamak

FEEL GIDDY : English Turkish Redhouse

aşı dönmek

FEEL IN ONE'S BONES : English Turkish Redhouse

içine doğmak

FEEL KEENLY : English Turkish Redhouse

kuvvetle hissetmek

FEEL LIKE A FISH OUT OF WATER : English Turkish Redhouse

sudan/denizden çıkmış balığa dönmek

FEEL LIKE DOING : English Turkish Redhouse

canı yapmak istemek

FEEL LIKE ONESELF : English Turkish Redhouse

kendini iyi hissetmek

FEEL NAUSEOUS : English Turkish Redhouse

midesi bulanmak

FEEL NO PAIN : English Turkish Redhouse

konuşma dilibayağı sarhoş olmak, zilzurna sarhoş olmak

FEEL ONE'S OATS : English Turkish Redhouse

konuşma dili
yerinde duramamak, çok hareketli olmak.
kendini bir şey zannetmek

FEEL ONE'S WAY : English Turkish Redhouse

el yordamıyla ilerlemek.
çok ihtiyatlı davranmak

FEEL PITY FOR : English Turkish Redhouse

-e acımak

FEEL ROTTEN : English Turkish Redhouse

keyfi olmamak.
kendini turşu gibi hissetmek

FEEL SHAME : English Turkish Redhouse

-den utanç duymak

FEEL SHAME FOR : English Turkish Redhouse

-den utanç duymak

FEEL SICK ABOUT : English Turkish Redhouse

-e çok üzgün olmak

FEEL SICK AT : English Turkish Redhouse

-e çok üzgün olmak

FEEL SMALL : English Turkish Redhouse

utanmak, mahcup olmak

FEEL SORRY FOR : English Turkish Redhouse

-e acımak

FEEL THE URGE TO : English Turkish Redhouse

(bir şey yapmayı) çok istemek: He suddenly got the urge to make money. Birdenbire içinde para kazanma tutkusu uyandı

FEEL UNDER THE WEATHER : English Turkish Redhouse

(kendini) bir hoş/tuhaf hissetmek