English Turkish Redhouse
APPLE : English Turkish Redhouse
ap.pleäp'ıl isim elma
APPLE OF ONE'S EYE : English Turkish Redhouse
gözbebeği
APPLE POLISHER : English Turkish Redhouse
dalkavuk
APPLESAUCE : English Turkish Redhouse
ap.ple.sauceäp'ılsôs isim elma püresi
APPLIANCE : English Turkish Redhouse
ap.pli.anceıplay'ıns isim aygıt, cihaz
APPLICABILITY : English Turkish Redhouse
ap.pli.ca.bil.i.tyıplîkıbîl'ıti isim (to) (-e) uygulanabilme
APPLICABLE : English Turkish Redhouse
ap.pli.ca.bleıplîk'ıbıl sıfat to (-e) uygulanabilir
APPLICANT : English Turkish Redhouse
ap.pli.cantäp'lîkınt isim başvuran kimse, aday
APPLICATION : English Turkish Redhouse
ap.pli.ca.tionäplîkey'şın isim
müracaat, başvurma.
müracaat formu.
uygulama
APPLICATION FORM : English Turkish Redhouse
müracaat formu
APPLIED : English Turkish Redhouse
ap.pliedsıfat uygulamalı, tatbiki
APPLY : English Turkish Redhouse
ap.plyıplay' fiil
to/for
e başvurmak,
e müracaat etmek: Apply to the head physician's office. Baştabipliğe başvurun.
uygulamak, tatbik etmek: You can't apply that rule in this situation. Bu durumda o kuralı uygulayamazsın.
to
i içermek,
i kapsamak,
i ilgilendirmek: This doesn't apply to you. Bu seni içermiyor.
(merhem v.b.'ni) sürmek; (boya v.b.'ni) vurmak.
(bazı alet veya aygıtları) kullanmak: Apply the brakes gently. Frene yavaşça bas
APPLY A MATCH TO : English Turkish Redhouse
-i kibritle tutuşturmak
APPLY AN EMBARGO : English Turkish Redhouse
ambargo koymak
APPLY ONESELF TO : English Turkish Redhouse
kendini (bir işe) vermek; bütün dikkatini (bir işe) çevirmek
APPLY SANCTIONS : English Turkish Redhouse
politikayaptırımlarda bulunmak
APPOINT : English Turkish Redhouse
ap.pointıpoynt' fiil
(to) (-e) atamak, tayin etmek.
(tarih, gün v.b.'ni) kararlaştırmak, tayin etmek, saptamak, tespit etmek
APPOINTEE : English Turkish Redhouse
ap.poin.teeisim atanan kimse
APPOINTMENT : English Turkish Redhouse
ap.point.mentisim
atama, tayin.
atanılan görev veya makam.
randevu
APPORTION : English Turkish Redhouse
ap.por.tionıpôr'şın fiil bölüştürmek, paylaştırmak
APPORTIONMENT : English Turkish Redhouse
ap.por.tion.mentisim
bölüp dağıtma, bölüştürme.
pay
APPRAISAL : English Turkish Redhouse
ap.prais.alıprey'zıl isim değer biçme, kıymet takdir etme
APPRAISE : English Turkish Redhouse
ap.praiseıpreyz' fiil değer biçmek, kıymet takdir etmek
APPRAISER : English Turkish Redhouse
ap.praiserisim değer biçen kimse
APPRECIABLE : English Turkish Redhouse
ap.pre.cia.bleıpri'şıbıl sıfat farkedilebilecek derecede; oldukça çok
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani