English Turkish Redhouse
ASTRINGENT : English Turkish Redhouse
as.trin.gentıstrîn'cınt sıfat sıkıştırıcı, büzücü. isim lokal olarak doku ve damarları büzen ilaç
ASTROLOGER : English Turkish Redhouse
as.trol.o.gerisim yıldız falcısı, astrolog, müneccim
ASTROLOGICAL : English Turkish Redhouse
as.tro.log.i.calästrılac'îkıl sıfat astroloqik, astroloqiye ait
ASTROLOGICALLY : English Turkish Redhouse
as.tro.log.i.cal.lyzarf astroloqik olarak
ASTROLOGY : English Turkish Redhouse
as.trol.o.gyıstral'ıci isim yıldız falcılığı, astroloqi, müneccimlik
ASTRONAUT : English Turkish Redhouse
as.tro.nautäs'trınôt isim astronot
ASTRONOMER : English Turkish Redhouse
as.tron.o.merisim astronom, gökbilimci
ASTRONOMIC : English Turkish Redhouse
as.tro.nom.icästrınam'îk sıfat bakınız astronomical
ASTRONOMICAL : English Turkish Redhouse
as.tro.nom.i.calästrınam'îkıl sıfat
astronomik, gökbilimle ilgili.
çok büyük, astronomik (rakam, büyüklük): astronomical prices astronomik fiyatlar
ASTRONOMY : English Turkish Redhouse
as.tron.o.myıstran'ımi isim astronomi, gökbilim
ASTUTE : English Turkish Redhouse
as.tuteıstut' sıfat akıllı, kurnaz, cin fikirli, cin
ASUNDER : English Turkish Redhouse
a.sun.derıs^n'dır zarf
parça parça.
birbirinden uzak/ayrı
ASYLUM : English Turkish Redhouse
a.sy.lumısay'lım isim
sığınma yeri, sığınak, melce.
tımarhane, akıl hastanesi
ASYMMETRIC : English Turkish Redhouse
asym.met.ricsıfat asimetrik, bakışımsız
ASYMMETRY : English Turkish Redhouse
a.sym.me.tryeysîm'ıtri isim asimetri, bakışımsızlık
AT : English Turkish Redhouse
atät edat
Bir yeri belirtmek için kullanılır: at my office benim büroda. at the station istasyonda.
Bir zamanı belirtmek için kullanılır: at eight o'clock saat sekizde. He works at night. Geceleri çalışır.
Bir hareketin hedefini gösterir: Look at her. Ona bak. She laughed at them. Onlara güldü.
Bir iş veya hareketten bahsederken kullanılır: He's good at English. İngilizcede iyidir.
Bir miktarı göstermek için kullanılır: Oranges are selling at a dollar a kilo. Portakalın kilosu bir dolar
AT A BOUND : English Turkish Redhouse
ir hamlede
AT A DISTANCE : English Turkish Redhouse
uzakta, uzak bir yerde
AT A GLANCE : English Turkish Redhouse
ir bakışta
AT A LOSS : English Turkish Redhouse
ne yapacağını bilmez, şaşırmış bir durumda.
zararına (satış)
AT A PINCH : English Turkish Redhouse
gerektiğinde, gereğinde; sıkışınca
AT A QUARTER AFTER FOUR : English Turkish Redhouse
dördü çeyrek geçe
AT A STROKE : English Turkish Redhouse
ir anda
AT ALL : English Turkish Redhouse
hiç
AT ALL COSTS : English Turkish Redhouse
ne pahasına olursa olsun
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani