Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
AT HOME WITH : English Turkish Redhouse

-e aşina,
i iyi bilen: He's at home with machines of all kinds. Her tür makineden anlar

AT INTERVALS : English Turkish Redhouse

aralıklı, aralarla

AT ISSUE : English Turkish Redhouse

üzerinde konuşulan, söz konusu olan

AT ITS ZENITH : English Turkish Redhouse

doruğunda, zirvesinde

AT LARGE : English Turkish Redhouse

çoğu (kişi)
The membership at large won't like this. Üyelerin çoğu bundan hoşlanmaz

AT LAST : English Turkish Redhouse

nihayet, sonunda

AT LEAST : English Turkish Redhouse

hiç olmazsa, hiç değilse; bari.
en az, hiç olmazsa: There were at least six. En az altı tane vardı

AT LEISURE : English Turkish Redhouse

boş zamanı olan.
boş zamanlarda

AT LENGTH : English Turkish Redhouse

uzun uzadıya.
en sonunda

AT LONG LAST : English Turkish Redhouse

nihayet, sonunda

AT LOOSE ENDS : English Turkish Redhouse

oşta

AT MOST : English Turkish Redhouse

en çok, en fazla: There were at most twenty people in the room. Odada en çok yirmi kişi vardı.
olsa olsa

AT NO TIME : English Turkish Redhouse

hiçbir zaman

AT ODD MOMENTS : English Turkish Redhouse

zaman buldukça

AT ODDS : English Turkish Redhouse

araları açık

AT ONCE : English Turkish Redhouse

hemen, derhal.
aynı anda

AT ONE BLOW : English Turkish Redhouse

ir vuruşta

AT ONE FELL SWOOP : English Turkish Redhouse

ir çırpıda

AT ONE GO : English Turkish Redhouse

ir hamlede

AT ONE WHACK : English Turkish Redhouse

ir defada, bir kalemde, birden

AT ONE'S COMMAND : English Turkish Redhouse

emrinde

AT ONE'S LEISURE : English Turkish Redhouse

oş zamanlarında

AT ONE'S PERIL : English Turkish Redhouse

aşına gelebileceklerden kendisi sorumlu olarak

AT ONE'S PLEASURE : English Turkish Redhouse

istediği zaman.
isteğine göre

AT PAR : English Turkish Redhouse

ticaretbaşabaş