Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
ABASE : English Turkish Redhouse

a.baseıbeys' fiil alçaltmak, küçük düşürmek: abase oneself kendini alçaltmak

ABASEMENT : English Turkish Redhouse

a.base.mentisim alçaltma, küçük düşürme: self-abasement kendini alçaltma

ABASHED : English Turkish Redhouse

a.bashedıbäşt' sıfat şaşkına çevrilmiş; apışıp kalmış; bozum olmuş, kötü olmuş: I was abashed by his remarks. Onun sözleri beni kötü etti

ABATE : English Turkish Redhouse

a.bateıbeyt' fiil azaltmak, hafifletmek; azalmak, hafiflemek

ABATEMENT : English Turkish Redhouse

a.bate.mentisim azaltma, hafifletme; azalma, hafifleme

ABBESS : English Turkish Redhouse

ab.bessäb'îs isim kadınlar manastırının baş rahibesi

ABBEY : English Turkish Redhouse

ab.beyäb'i isim manastır

ABBOT : English Turkish Redhouse

ab.botäb'ıt isim erkekler manastırının başkanı, başkeşiş

ABBR. : English Turkish Redhouse

abbr.kısaltma abbreviated abbreviation

ABBREVIATE : English Turkish Redhouse

ab.bre.vi.ateıbri'viyeyt fiil kısaltmak

ABBREVIATION : English Turkish Redhouse

ab.bre.vi.a.tionisim kısaltma

ABC'S : English Turkish Redhouse

ABC'seybisiz'
alfabe, abece.
temel ilkeler

ABDICATE : English Turkish Redhouse

ab.di.cateäb'dıkeyt fiil
(bir haktan) vazgeçmek, feragat etmek.
(tacını ve tahtını) terketmek

ABDICATION : English Turkish Redhouse

ab.di.ca.tionisim
feragat.
tacını ve tahtını terketme

ABDOMEN : English Turkish Redhouse

ab.do.menäb'dımın isim karın

ABDOMINAL : English Turkish Redhouse

ab.dom.i.naläbdam'ınıl sıfat karına ait

ABDOMINAL CAVITY : English Turkish Redhouse

karın boşluğu

ABDUCT : English Turkish Redhouse

ab.ductäbd^kt' fiil (birini) kaçırmak

ABDUCTION : English Turkish Redhouse

ab.duc.tionäbd^k'şın isim (birini) kaçırma

ABERRATION : English Turkish Redhouse

ab.er.ra.tionäbırey'şın isim
(doğru, doğal veya normal olandan) sapma.
ruhbilim sapınç.
tıbbi sapkı

ABET : English Turkish Redhouse

a.betıbet' fiil (abetted, abetting) kışkırtmak; (kötü işlerde) yardım etmek, yardakçılık etmek

ABETTER : English Turkish Redhouse

a.bet.terisim kışkırtıcı; yardakçı

ABETTOR : English Turkish Redhouse

a.bet.torisim kışkırtıcı; yardakçı

ABEYANCE : English Turkish Redhouse

a.bey.anceıbey'ıns isim bakınız be in abeyance

ABHOR : English Turkish Redhouse

ab.horäbhôr' fiil (abhorred, abhorring) nefret etmek, tiksinmek