English Turkish Redhouse
AVERAGE : English Turkish Redhouse
av.er.ageäv'rîc isim, matematik ortalama, vasati. sıfat
matematik ortalama, vasati: average annual rainfall yıllık ortalama yağış.
olağan, vasat, orta. fiil
matematik
in ortalamasını almak.
ortalama (belirli bir miktar) olmak
AVERSE : English Turkish Redhouse
a.verseıvırs' sıfat bakınız be averse to
AVERSION : English Turkish Redhouse
a.ver.sionıvır'qın isim hiç hoşlanmama
AVERT : English Turkish Redhouse
a.vertıvırt' fiil
başka tarafa çevirmek, yön değiştirmek.
önlemek
AVIARY : English Turkish Redhouse
a.vi.ar.yey'viyeri isim kuşhane
AVIATE : English Turkish Redhouse
a.vi.ateey'viyeyt fiil uçak kullanmak
AVIATION : English Turkish Redhouse
a.vi.a.tioneyviyey'şın isim havacılık
AVIATOR : English Turkish Redhouse
a.vi.a.torey'viyey'tır isim pilot, havacı
AVID : English Turkish Redhouse
av.idäv'îd sıfat coşkun; hevesli
AVOCADO : English Turkish Redhouse
av.o.ca.doävıka'do, avıka'do isim avokado, amerikaarmudu
AVOCATION : English Turkish Redhouse
av.o.ca.tionävıkey'şın isim birinin asıl işi dışında yaptığı bir iş, hobi
AVOID : English Turkish Redhouse
a.voidıvoyd' fiil
den kurtulmak; önlemek.
kaçınmak; çekinmek.
sakınmak
AVOIDABLE : English Turkish Redhouse
a.void.ablesıfat
önlenebilir.
kaçınılabilir
AVOIDANCE : English Turkish Redhouse
a.void.anceisim
of
den kurtulma;
i önleme.
of
den kaçınma;
den çekinme.
of
den sakınma
AVOIRDUPOIS : English Turkish Redhouse
av.oir.du.poisävırdıpoyz' isim İngiliz ve Amerikan ağırlık ölçü sistemi
AVOIRDUPOIS POUND : English Turkish Redhouse
651 gram, 78 ons
AVOW : English Turkish Redhouse
a.vowıvau' fiil açıkça söylemek, itiraf etmek
AVOWAL : English Turkish Redhouse
a.vow.alisim açıkça söyleme; itiraf
AWAIT : English Turkish Redhouse
a.waitıweyt' fiil beklemek, gözlemek, hazır olmak
AWAIT SOMEONE WITH ANTICIPATION : English Turkish Redhouse
irini/bir şeyi dört gözle beklemek
AWAIT SOMETHING WITH ANTICIPATION : English Turkish Redhouse
irini/bir şeyi dört gözle beklemek
AWAKE : English Turkish Redhouse
a.wakeıweyk' fiil (awoke, awaked/awoken) uyanmak; uyandırmak
AWAKEN : English Turkish Redhouse
a.wak.enıwey'kın fiil uyanmak; uyandırmak
AWARD : English Turkish Redhouse
a.wardıwôrd' isim ödül, mükâfat. fiil
ödüllendirmek.
(resmi bir kararla) vermek
AWARE : English Turkish Redhouse
a.wareıwer' sıfat farkında; haberdar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani