Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
PRETEND TO THE THRONE : English Turkish Redhouse

tahtta hak iddia etmek

PRETENSE : English Turkish Redhouse

pre.tensepri'tens, prîtens' isim
rolüne girme.
yalandan yapma, numara: make a pretense of illness hasta numarası yapmak.
bahane: on the slightest pretense en ufak bahane ile

PRETENSION : English Turkish Redhouse

pre.ten.sionpriten'şın isim
iddia.
hak iddiası.
gösteriş, kurum

PRETENTIOUS : English Turkish Redhouse

pre.ten.tiouspriten'şıs sıfat
iddialı, gösterişli.
gösterişçi, kurumlu

PRETENTIOUSLY : English Turkish Redhouse

pre.ten.tious.lyzarf gösterişle

PRETENTIOUSNESS : English Turkish Redhouse

pre.ten.tious.nessisim gösterişçilik

PRETEXT : English Turkish Redhouse

pre.textpri'tekst isim bahane

PRETTY : English Turkish Redhouse

pret.typrît'i sıfat
güzel, hoş, sevimli.
iyi. zarf oldukça, epeyce, hayli

PRETTY DIFFICULT : English Turkish Redhouse

epey zor, hayli güç

PRETTY MUCH THE SAME : English Turkish Redhouse

hemen hemen aynı, yine öyle

PREVAIL : English Turkish Redhouse

pre.vailpriveyl' fiil
üstün gelmek; over/against
i yenmek.
hüküm sürmek, yaygın olmak.
hâkim olmak.
başarmak.
on/upon
i ikna etmek,
i razı etmek

PREVAILING : English Turkish Redhouse

pre.vail.ingprivey'lîng sıfat
galip gelen, üstün gelen.
hüküm süren.
hâkim olan.
geçerli, yaygın. There the prevailing winds are from the north. Orada rüzgâr genellikle kuzeyden eser

PREVALENCE : English Turkish Redhouse

prev.a.lenceprev'ılıns isim
hüküm sürme.
hâkim olma.
yaygınlık

PREVALENT : English Turkish Redhouse

prev.a.lentprev'ılınt sıfat olagelen, hüküm süren, yaygın

PREVARICATE : English Turkish Redhouse

pre.var.i.catepriver'ıkeyt fiil
yalan söylemek.
kaçamak cevaplar vermek

PREVARICATION : English Turkish Redhouse

pre.var.i.ca.tionisim
yalan; yalan söyleme.
kaçamak cevaplar verme

PREVENT : English Turkish Redhouse

pre.ventprivent' fiil
önlemek, engellemek.
den alıkoymak

PREVENTABLE : English Turkish Redhouse

pre.vent.ableönlenebilir, önüne geçilebilir

PREVENTION : English Turkish Redhouse

pre.vent.ionisim önleme, engelleme

PREVENTIVE : English Turkish Redhouse

pre.ven.tivepriven'tîv sıfat önleyici, engelleyici. isim
önleyici şey.
önlem, önleyici tedbir

PREVENTIVE MEASURES : English Turkish Redhouse

önleyici tedbirler

PREVENTIVE MEDICINE : English Turkish Redhouse

koruyucu hekimlik

PREVENTORIUM : English Turkish Redhouse

pre.ven.to.ri.umprivıntor'iyım isim (preventoriums/preventoria) prevantoryum

PREVIEW : English Turkish Redhouse

pre.viewpri'vyu isim, sinema ilk oynatım

PREVIOUS : English Turkish Redhouse

pre.vi.ouspri'viyıs sıfat
önceki, evvelki: the previous day evvelki gün.
eski, sabık: a previous husband of hers eski kocalarından biri