Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
PRIDE ONESELF ON SOMETHING : English Turkish Redhouse

ir şey ile övünmek

PRIEST : English Turkish Redhouse

priestprist isim papaz

PRIG : English Turkish Redhouse

prigprîg isim ahlaken kendini üstün gören kuralcı kişi, herkese ahlak hocalığı yapan kimse

PRIM : English Turkish Redhouse

primprîm sıfat fazla resmi, biçimci, çok ciddi

PRIMA DONNA : English Turkish Redhouse

pri.ma don.napri'mı dan'ı
primadonna.
konuşma dili hep ön planda olmak isteyen kişi

PRIMACY : English Turkish Redhouse

pri.ma.cypray'mısi isim öncelik, üstünlük

PRIMARILY : English Turkish Redhouse

pri.mar.i.lypraymer'ıli zarf aslında, esasen: It's primarily an exporting firm. O firmanın asıl işi ihracat

PRIMARY : English Turkish Redhouse

pri.ma.rypray'meri, pray'mıri sıfat
ilk, birinci, birincil: primary stage of development gelişmenin ilk aşaması. primary school ilkokul.
en önemli, başlıca: primary problem en önemli sorun. primary aim başlıca amaç.
temel, ana, birincil: the primary elements of a qust peace adil bir barışın temel öğeleri

PRIMARY COLORS : English Turkish Redhouse

ana renkler

PRIMATE : English Turkish Redhouse

pri.matepray'meyt isim
başpiskopos.
zooloji primat

PRIME : English Turkish Redhouse

primepraym sıfat
önemli; başlıca: This has become a prime concern. Önemli bir mesele oldu bu. That's the prime reason why she's come. Onun gelmesinin başlıca nedeni o.
en iyi, birinci kalite: prime beef en iyi sığır eti

PRIME COST : English Turkish Redhouse

üretim maliyeti

PRIME MERIDIAN : English Turkish Redhouse

aşlangıç meridyeni

PRIME MINISTER : English Turkish Redhouse

aşbakan

PRIME NUMBER : English Turkish Redhouse

asal sayı

PRIME OF LIFE : English Turkish Redhouse

hayatın en verimli dönemi

PRIMER : English Turkish Redhouse

prim.erpray'mır isim
astar; astar boya.
ağızotu

PRIMEVAL : English Turkish Redhouse

pri.me.valpraymi'vıl sıfat tarihöncesi çağlara ait

PRIMITIVE : English Turkish Redhouse

prim.i.tiveprîm'ıtîv sıfat ilkel, primitif

PRIMITIVELY : English Turkish Redhouse

prim.i.tive.lyzarf ilkelce

PRIMITIVENESS : English Turkish Redhouse

prim.i.tive.nessisim ilkellik

PRIMITIVISM : English Turkish Redhouse

prim.i.tiv.ismprîm'ıtîvîzım isim ilkelcilik, primitivizm

PRIMITIVIST : English Turkish Redhouse

prim.i.tiv.istprîm'ıtîvîst isim ilkelci, primitivist

PRIMORDIAL : English Turkish Redhouse

pri.mor.di.alpraymôr'diyıl sıfat başlangıçta var olan

PRIMROSE : English Turkish Redhouse

prim.roseprîm'roz isim çuhaçiçeği