English Turkish Redhouse
PRIMULA : English Turkish Redhouse
prim.u.laprîm'yılı isim çuhaçiçeği
PRINCE : English Turkish Redhouse
princeprîns isim prens
PRINCELY : English Turkish Redhouse
prince.lyprîns'li sıfat
prense yakışır.
cömert, asil.
şahane
PRINCESS : English Turkish Redhouse
prin.cessprîn'sîs isim prenses
PRINCIPAL : English Turkish Redhouse
prin.ci.palprîn'sıpıl sıfat baş, ana, başlıca, en önemli, belli başlı. isim
müdür, okul müdürü.
hukuk müvekkil.
ticaret sermaye, anamal, anapara
PRINCIPALITY : English Turkish Redhouse
prin.ci.pal.i.typrînsıpäl'ıti isim prenslik
PRINCIPALLY : English Turkish Redhouse
prin.ci.pal.lyzarf
genellikle.
çoğunlukla
PRINCIPLE : English Turkish Redhouse
prin.ci.pleprîn'sıpıl isim prensip, ilke
PRINCIPLED : English Turkish Redhouse
prin.ci.pledsıfat prensip sahibi
PRINKIPO : English Turkish Redhouse
Prin.ki.popring.kipo' isim, tarih (Kızıl Adalardan) Büyükada
PRINT : English Turkish Redhouse
printprînt isim
bası, tabı.
basma, matbua.
iz: footprint ayak izi.
basma (kumaş).
basma kalıbı.
fotoğrafçılık negatiften yapılmış resim. fiil
basmak.
yayımlamak.
matbaa harfleriyle yazmak.
fotoğrafçılık negatiften resim çıkarmak
PRINT-OUT : English Turkish Redhouse
print-outprînt'aut isim, bilgisayar yazılı çıkış/çıktı
PRINTED MATTER : English Turkish Redhouse
matbua, basma
PRINTER : English Turkish Redhouse
print.erprîn'tır isim
basımcı, matbaacı.
bilgisayar yazıcı, printer
PRINTER'S INK : English Turkish Redhouse
askı mürekkebi
PRINTING : English Turkish Redhouse
print.ingprîn'tîng isim
basma, tabetme.
baskı sayısı
PRINTING PRESS : English Turkish Redhouse
matbaa makinesi, baskı makinesi
PRIOR : English Turkish Redhouse
pri.orpray'ır sıfat önceki, evvelki, sabık
PRIOR TO HIS DEATH : English Turkish Redhouse
ölümünden önce
PRIORITY : English Turkish Redhouse
pri.or.i.typrayôr'ıti isim öncelik
PRISM : English Turkish Redhouse
prismprîz'ım isim prizma
PRISON : English Turkish Redhouse
pris.onprîz'ın isim hapishane, cezaevi
PRISON BREAKER : English Turkish Redhouse
hapishane kaçağı
PRISONER : English Turkish Redhouse
pris.on.erprîz'ınır isim
tutuklu, hükümlü, mahkûm: political prisoner siyasi tutuklu.
tutsak, esir: prisoner of war savaş esiri
PRISSY : English Turkish Redhouse
pris.syprîs'i sıfat, konuşma dili resmi, müşkülpesent ve burnu havada
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani