Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
PROFOUND : English Turkish Redhouse

pro.foundprıfaund', profaund' sıfat
derin.
büyük: a profound mystery büyük bir sır. I feel a profound sympathy for her. Onu çok iyi anlıyorum

PROFUSE : English Turkish Redhouse

pro.fuseprıfyus', profyus' sıfat
çok, bol.
savurgan.
cömert

PROFUSION : English Turkish Redhouse

pro.fu.sionprıfyu'qın, profyu'qın isim çok büyük miktar, çokluk, bolluk

PROGENITOR : English Turkish Redhouse

pro.gen.i.torprocen'ıtır isim cet, ata, dede

PROGENY : English Turkish Redhouse

prog.e.nyprac'ıni isim
soy; torunlar.
zooloji yavrular

PROGNOSIS : English Turkish Redhouse

prog.no.sispragno'sîs isim (prognoses)
tıbbi prognoz.
tahmin

PROGNOSTICATE : English Turkish Redhouse

prog.nos.ti.catepragnas'tıkeyt fiil
(bir şeyin olacağını) önceden haber vermek.
e işaret etmek

PROGNOSTICATION : English Turkish Redhouse

prog.nos.ti.ca.tionisim
(bir şeyin olacağını) önceden haber verme.
işaret, belirti

PROGRAM : English Turkish Redhouse

pro.grampro'gräm, pro'grım isim, bilgisayar program. fiil, bilgisayar (programmed/programed) programlamak

PROGRAMER : English Turkish Redhouse

pro.gram.erpro'grämır isim bakınız programmer

PROGRAMME : English Turkish Redhouse

pro.grammepro'gräm isim, fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız program

PROGRAMMER : English Turkish Redhouse

pro.gram.merpro'grämır isim bilgisayar programcısı

PROGRESS : English Turkish Redhouse

prog.ressprıgres' fiil ilerlemek, gelişmek

PROGRESSION : English Turkish Redhouse

pro.gres.sionprıgreş'ın isim
ilerleme.
matematik dizi: arithmetical progression aritmetik dizi. geometrical progression geometrik dizi

PROGRESSIVE : English Turkish Redhouse

pro.gres.siveprıgres'îv sıfat
ilerleyen.
ilerici. isim, politika ilerici kimse

PROGRESSIVE ASSIMILATION : English Turkish Redhouse

fonetikilerleyici benzeşme

PROGRESSIVE PARALYSIS : English Turkish Redhouse

tıbbiilerleyici felç

PROHIBIT : English Turkish Redhouse

pro.hib.itprohîb'ît fiil yasaklamak, menetmek

PROHIBITION : English Turkish Redhouse

pro.hi.bi.tionprowıbîş'ın isim
yasak.
yasak emri.
içki yasağı

PROHIBITIONIST : English Turkish Redhouse

pro.hi.bi.tion.istisim içki yasağı taraftarı

PROHIBITIVE : English Turkish Redhouse

pro.hib.i.tiveprohîb'ıtîv sıfat
yasaklayıcı.
engelleyici.
fahiş (fiyat)

PROHIBITORY : English Turkish Redhouse

pro.hib.i.to.ryprohîb'ıtôri sıfat
yasaklayıcı.
engelleyici.
fahiş (fiyat)

PROJECT : English Turkish Redhouse

proj.ectprac'ekt isim plan, proqe, tasarı

PROJECTILE : English Turkish Redhouse

pro.jec.tileprıcek'tıl, [İngiliz İngilizcesi] prıcek'tayl isim mermi, atılan cisim

PROJECTION : English Turkish Redhouse

pro.jec.tionprıcek'şın isim
fırlatma, atma.
çıkıntı, sundurma.
sinema projeksiyon, gösterim.
geometri izdüşüm, izdüşümü