English Turkish Redhouse
PROPANE : English Turkish Redhouse
pro.panepro'peyn isim, kimya propan
PROPEL : English Turkish Redhouse
pro.pelprıpel' fiil (propelled, propelling)
ileriye doğru sürmek.
itmek, sevketmek
PROPELLER : English Turkish Redhouse
pro.pel.lerisim pervane
PROPENSITY : English Turkish Redhouse
pro.pen.si.typrıpen'sıti isim (for/to) (-e) eğilim
PROPER : English Turkish Redhouse
prop.erprap'ır sıfat
uygun, münasip, yakışır: the proper time uygun zaman.
özel: proper name özel ad.
doğru.
gerçek.
tam
PROPER FRACTION : English Turkish Redhouse
asit kesir
PROPER NOUN : English Turkish Redhouse
dilbilgisiözel isim
PROPERLY : English Turkish Redhouse
prop.er.lyzarf
esaslı bir şekilde.
doğru dürüst; gerektiği gibi, layıkıyla.
uygun bir şekilde.
konuşma dili adamakıllı, bayağı
PROPERLY SPEAKING : English Turkish Redhouse
aslında, gerçekte
PROPERTY : English Turkish Redhouse
prop.er.typrap'ırti isim
mal.
mülk, emlak, arazi: property tax emlak vergisi.
özellik
PROPHECY : English Turkish Redhouse
proph.e.cypraf'ısi isim
kehanet.
tahmin
PROPHESY : English Turkish Redhouse
proph.e.sypraf'ısay fiil
(bir olayın gerçekleşeceğini) önceden haber vermek.
kehanette bulunmak, gaipten haber vermek.
tahminde bulunmak
PROPHET : English Turkish Redhouse
proph.etpraf'ît isim
peygamber, yalvaç.
kâhin
PROPHETESS : English Turkish Redhouse
proph.et.essisim kadın peygamber
PROPHETIC : English Turkish Redhouse
pro.phet.icprıfet'îk sıfat
kehanetle ilgili; kehanet gibi.
(olacakları) önceden bildiren.
kâhince.
isabetli (tahmin).
peygambere özgü
PROPHYLACTIC : English Turkish Redhouse
pro.phy.lac.ticprofıläk'tîk sıfat, tıbbi hastalıktan koruyan, koruyucu, profilaktik. isim
tıbbi koruyucu ilaç.
prezervatif
PROPHYLAXIS : English Turkish Redhouse
pro.phy.lax.isprofıläk'sîs isim, tıbbi (prophylaxes) profilaksi
PROPITIATE : English Turkish Redhouse
pro.pi.ti.atepropîş'iyeyt fiil
yatıştırmak.
gönlünü almak
PROPITIOUS : English Turkish Redhouse
pro.pi.tiouspropîş'ıs sıfat
uygun, elverişli.
hayırlı
PROPORTION : English Turkish Redhouse
pro.por.tionprıpôr'şın isim
oran, orantı: the proportion of births to population nüfusa göre doğum oranı.
hisse, pay.
uygunluk.
çoğul boyutlar. fiil oranlamak
PROPORTIONAL : English Turkish Redhouse
pro.por.tion.alsıfat orantılı
PROPORTIONATE : English Turkish Redhouse
pro.por.tion.atesıfat orantılı
PROPOSAL : English Turkish Redhouse
pro.pos.alprıpo'zıl isim
öneri, teklif.
evlenme teklifi
PROPOSE : English Turkish Redhouse
pro.poseprıpoz' fiil
önermek, teklif etmek.
niyet etmek.
evlenme teklif etmek
PROPOSITION : English Turkish Redhouse
prop.o.si.tionprapızîş'ın isim
öneri, teklif.
konuşma dili girişim, girişme.
konuşma dili uygunsuz teklif. fiil, konuşma dili uygunsuz bir teklifte bulunmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani