English Turkish Redhouse
BE RIDDEN WITH : English Turkish Redhouse
ile dolu olmak
BE RUMORED : English Turkish Redhouse
söylenilmek, ağızdan ağıza dolaşmak
BE SATISFIED WITH : English Turkish Redhouse
-den hoşnut olmak
BE SCARED : English Turkish Redhouse
(-den) korkmak
BE SCARED OF : English Turkish Redhouse
(-den) korkmak
BE SCHEDULED : English Turkish Redhouse
programa göre (belirli bir zamanda) olmak; tarifeye göre (belirli bir zamanda) olmak: His flight is scheduled to arrive at three o'clock in the morning. Tarifeye göre uçağı sabah saat üçte varacak
BE SEATED. : English Turkish Redhouse
Oturunuz
BE SET : English Turkish Redhouse
bulunmak: The village was set deep in the mountains. Köy dağların ortasında bulunuyordu.
on
i aklına koymak.
hazır olmak, hazırlanmış olmak: Are you all set? Hazır mısın?
BE SET IN ONE'S WAYS : English Turkish Redhouse
kendi kurduğu düzenden pek şaşmayan biri olmak
BE SHACKLED BY : English Turkish Redhouse
-in tutsağı olmak: She was shackled by her prejudices. Kendi önyargılarının tutsağıydı
BE SHORT FOR : English Turkish Redhouse
(belirli bir şeyin) kısaltması/kısası olmak
BE SHORT OF : English Turkish Redhouse
(varolan şeyler/birileri) kâfi gelmemek, yetmemek, eksik olmak.
(bir yerden) (belirli bir uzaklıkta) bulunmak
BE SHORT ON : English Turkish Redhouse
(bir giysi) (birine) kısa gelmek.
(belirli bir konuda) birinin eksikliği olmak: He's short on smarts. Onda pek kafa yok
BE SHORT SOMETHING : English Turkish Redhouse
(birinde) bir şey belirli bir miktarda eksik olmak; bir şeyin belirli bir miktarını çıkıştıramamak
BE SHORTHANDED : English Turkish Redhouse
-de personel eksikliği olmak
BE SHOT OF : English Turkish Redhouse
İngiliz İngilizcesi-den kurtulmak
BE SHOT THROUGH WITH : English Turkish Redhouse
(bir şeyde) (bir öğe) yer yer bulunmak
BE SHY ABOUT : English Turkish Redhouse
-den çekinmek
BE SHY OF : English Turkish Redhouse
-den bahsetmekten çekinmek
BE SICK : English Turkish Redhouse
hasta olmak.
İngiliz İngilizcesi kusmak
BE SICK AND TIRED OF : English Turkish Redhouse
konuşma dili
den illallah demek: I'm sick and tired of this! Bundan illallah!
BE SICK AT ONE'S STOMACH : English Turkish Redhouse
midesi bulanmak
BE SICK FOR : English Turkish Redhouse
-i çok özlemek
BE SICK OF : English Turkish Redhouse
-den bıkmış olmak
BE SILENT ON : English Turkish Redhouse
hakkında hiçbir şey dememek/söylememek/yazmamak: The law is silent on this point. Bu konuda kanunda yazılı bir şey yok
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani