English Turkish Redhouse
PURIFICATION : English Turkish Redhouse
pu.ri.fi.ca.tionpyûrıfıkey'şın isim arındırma; arınma
PURIFY : English Turkish Redhouse
pu.ri.fypyûr'ıfay fiil
temizlemek, arındırmak; arınmak.
temize çıkarmak.
sadeleştirmek
PURITAN : English Turkish Redhouse
pu.ri.tanpyûr'ıtın isim, sıfat püriten
PURITANICAL : English Turkish Redhouse
pu.ri.tan.i.calpyûrıtän'îkıl sıfat püriten
PURITY : English Turkish Redhouse
pu.ri.typyûr'ıti isim
temizlik, saflık, arılık.
masumluk
PURL : English Turkish Redhouse
purlpırl fiil çağıldayarak akmak
PURLOIN : English Turkish Redhouse
pur.loinpırloyn' fiil çalmak, aşırmak
PURPLE : English Turkish Redhouse
pur.plepır'pıl isim, sıfat mor, erguvani, eflatun
PURPLE LANGUAGE : English Turkish Redhouse
küfür
PURPLE PASSAGE : English Turkish Redhouse
süslü yazı
PURPORT : English Turkish Redhouse
pur.portpır'pôrt isim anlam, mana. fiil
.. görünümünde olmak, gibi görünmek;
.. iddiasında olmak
PURPOSE : English Turkish Redhouse
pur.posepır'pıs isim
niyet, maksat, amaç.
karar
PURPOSEFUL : English Turkish Redhouse
pur.pose.fulsıfat
maksatlı.
anlamlı
PURPOSELESS : English Turkish Redhouse
pur.pose.lesssıfat
maksatsız.
anlamsız
PURPOSELY : English Turkish Redhouse
pur.pose.lyzarf kasten, bile bile
PURR : English Turkish Redhouse
purrpır fiil
(kedi) mırlamak.
(motor) hırıldamak
PURSE : English Turkish Redhouse
pursepırs isim
para kesesi; para çantası.
el çantası.
hazine: public purse devlet hazinesi.
para ödülü.
para bağışı. fiil
(dudaklarını) büzmek.
keseye koymak
PURSE SNATCHER : English Turkish Redhouse
kapkaççı
PURSLANE : English Turkish Redhouse
purs.lanepırs'leyn isim semizotu
PURSUANCE : English Turkish Redhouse
pur.su.ancepırsu'wıns isim bakınız in pursuance of
PURSUANT : English Turkish Redhouse
zarfto
e göre
PURSUE : English Turkish Redhouse
pur.suepırsu' fiil
kovalamak, peşine düşmek, izlemek, takip etmek.
sürdürmek: She is pursuing her studies at the university. Öğrenimini üniversitede sürdürüyor.
peşinde olmak, gerçekleştirmeye çalışmak
PURSUIT : English Turkish Redhouse
pur.suitpırsut' isim
kovalama, izleme, takip.
uğraş, iş.
peşinde olma, gerçekleştirmeye çalışma
PURULENCE : English Turkish Redhouse
pu.ru.lenceisim cerahat toplama, irinlenme
PURULENT : English Turkish Redhouse
pu.ru.lentpyûr'ılınt sıfat cerahatli, irinli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani