Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
PURVEY : English Turkish Redhouse

pur.veypırvey' fiil sağlamak, tedarik etmek

PURVEYOR : English Turkish Redhouse

pur.vey.orpırvey'ır isim satıcı; sağlayan kimse

PURVIEW : English Turkish Redhouse

pur.viewpır'vyu isim
alan (Soyut anlamda kullanılır.): That's not within the purview of the Tax Office. Vergi Dairesi'nin yetki alanına girmiyor o. Does that come within your purview? O senin bilgi alanına giriyor mu?
(bir yasanın) hüküm alanı

PURÉE : English Turkish Redhouse

pu.réepyûrey', pyûr'ey isim püre. fiil
i püre haline getirmek

PUS : English Turkish Redhouse

pusp^s isim cerahat, irin

PUSH : English Turkish Redhouse

pushpûş fiil
itmek, dürtmek.
sürmek, sevketmek, yürütmek.
(düğme v.b.'ne) basmak.
sıkıştırmak, tazyik etmek.
konuşma dili yasadışı yoldan (uyuşturucu) satmak. isim
itme, itiş, sürme.
hücum.
gayret, çaba

PUSH AWAY : English Turkish Redhouse

itip defetmek

PUSH BACK : English Turkish Redhouse

geriye itmek

PUSH DOWN : English Turkish Redhouse

aşağı itmek

PUSH FORWARD : English Turkish Redhouse

ileri sürmek veya itmek

PUSH IN : English Turkish Redhouse

itip içeri sokmak

PUSH OFF : English Turkish Redhouse

denizcilikle ilgili avara etmek.
argo gitmek, kaçmak

PUSH OFF! : English Turkish Redhouse

İngiliz İngilizcesi, argoDefol!

PUSH ONE'S LUCK : English Turkish Redhouse

şansını zorlamak, şansına fazla güvenmek

PUSH ONE'S WAY : English Turkish Redhouse

ite kaka ilerlemek

PUSH SOMEONE AROUND : English Turkish Redhouse

irine amir gibi davranmak

PUSH SOMETHING ON SOMEONE : English Turkish Redhouse

ir şeyi birine zorla kabul ettirmek

PUSH THE PANIC BUTTON : English Turkish Redhouse

konuşma dilipaniğe kapılmak

PUSH THROUGH : English Turkish Redhouse

zorla kabul ettirmek

PUSH UP : English Turkish Redhouse

yukarı sürmek

PUSH UP DAISIES : English Turkish Redhouse

argogebermek

PUSHED FOR TIME : English Turkish Redhouse

vakti dar

PUSHOVER : English Turkish Redhouse

push.o.verpûş'ovır isim, konuşma dili
kolay aldanan kimse, yemlik.
kolay iş

PUSHTO : English Turkish Redhouse

Push.top^ş'to isim, sıfat bakınız Pushtu

PUSHTU : English Turkish Redhouse

Push.tup^ş'tu isim, sıfat Peştuca, Afganca