Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
PUT FORWARD : English Turkish Redhouse

önermek, ileri sürmek.
(saati) ileri almak

PUT IN : English Turkish Redhouse

içeri koymak, sokmak.
arzetmek.
takmak.
limana girmek.
(bir iş için) (zaman) harcamak

PUT IN A GOOD WORD FOR SOMEONE : English Turkish Redhouse

iri için iyi şeyler söylemek

PUT IN AN APPEARANCE : English Turkish Redhouse

kısa bir süre kalıp gitmek, görünmek

PUT IN ONE'S TWO CENTS WORTH : English Turkish Redhouse

fikrini söylemek, görüşünü belirtmek

PUT IN PARENTHESES : English Turkish Redhouse

parantez içine almak

PUT IN PLEDGE : English Turkish Redhouse

ehine koymak

PUT IN PRISON : English Turkish Redhouse

hapsetmek

PUT INTO COMMISSION : English Turkish Redhouse

sefere hazırlamak.
tamir etmek

PUT INTO EFFECT : English Turkish Redhouse

uygulamak

PUT INTO ORBIT : English Turkish Redhouse

yörüngeye oturtmak

PUT INTO PRACTICE : English Turkish Redhouse

uygulamaya koymak

PUT OFF : English Turkish Redhouse

ertelemek.
(giysiyi) çıkarmak.
vazgeçirmek.
with ile atlatmak.
denizcilikle ilgili
den ayrılmak

PUT OFF AN APPOINTMENT : English Turkish Redhouse

ir randevuyu ertelemek

PUT ON : English Turkish Redhouse

giymek.
(sahte bir hava) takınmak.
açmak.
atfetmek, üzerine yüklemek.
(kilo) almak

PUT ON A MASK : English Turkish Redhouse

maske takmak

PUT ON AIRS : English Turkish Redhouse

çalım/caka satmak, poz takınmak

PUT ON AN ACT : English Turkish Redhouse

poz yapmak

PUT ON THE BRAKE : English Turkish Redhouse

frene basmak

PUT ON THE BRAKES : English Turkish Redhouse

frene basmak

PUT ON THE FEEDBAG : English Turkish Redhouse

argoyemek yemek

PUT ON THE MAP : English Turkish Redhouse

konuşma dilimeşhur etmek, ismini duyurmak

PUT ON THE MARKET : English Turkish Redhouse

satışa çıkarmak

PUT ON WEIGHT : English Turkish Redhouse

kilo almak

PUT ONE'S BEST FOOT FORWARD : English Turkish Redhouse

iyi bir tesir bırakmak için elinden geleni yapmak