Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
QUEER FISH : English Turkish Redhouse

garip bir kimse, tuhaf bir kimse, antika, kaşmerdikoz

QUELL : English Turkish Redhouse

juellkwel fiil
(isyan v.b.'ni) bastırmak.
(korku, endişe v.b.'ni) gidermek veya yatıştırmak

QUENCH : English Turkish Redhouse

juenchkwenç fiil
(susuzluğu) gidermek.
(ateş, yangın v.b.'ni) söndürmek.
(isyan v.b.'ni) bastırmak; (duygu, umut v.b.'ni) yok etmek.
(çeliğe) su vermek

QUENCH ONE'S THIRST : English Turkish Redhouse

susuzluğunu gidermek

QUERULOUS : English Turkish Redhouse

juer.u.louskwer'ılıs sıfat şikâyetçi, titiz, aksi

QUERY : English Turkish Redhouse

jue.rykwîr'i isim
soru.
kuşku, şüphe. fiil
(birine) soru sormak.
in doğruluğunu sormak

QUEST : English Turkish Redhouse

juestkwest isim arama, araştırma. fiil for
i aramak,
i araştırmak

QUESTION : English Turkish Redhouse

jues.tionkwes'çın isim
soru.
sorun, mesele.
kuşku, şüphe. fiil
soru sormak.
sorguya çekmek: The police are juestioning the suspect. Polisler sanığı sorguya çekiyorlar.
den şüphe etmek: I question his honesty. Dürüstlüğünden şüphe ediyorum

QUESTION MARK : English Turkish Redhouse

dilbilgisisoru işareti, soru imi

QUESTIONABLE : English Turkish Redhouse

jues.tion.ablesıfat
kuşkulu, şüpheli.
kesin olmayan

QUESTIONNAIRE : English Turkish Redhouse

jues.tion.nairekwesçıner' isim
anket, sormaca.
form, belge

QUEUE : English Turkish Redhouse

jueuekyu isim sıra, kuyruk. fiil
kuyruğa girmek.
kuyruk olmak

QUEUE UP : English Turkish Redhouse

kuyruğa girmek

QUIBBLE : English Turkish Redhouse

juib.blekwîb'ıl isim baştan savma cevap, kaçamaklı söz. fiil
kaçamaklı cevap vermek.
önemsiz şeyler üzerinde durmak.
tartışma konusu yapmak

QUICK : English Turkish Redhouse

juickkwîk sıfat
çabuk, hızlı: as quick as I can elimden geldiği kadar çabuk. quick returns çabuk gelen kazanç.
anlayışlı, kavrayışlı, zeki. isim tırnağın altındaki hassas et

QUICK ON THE TRIGGER : English Turkish Redhouse

eli tetikte.
hazırcevap, kafası çabuk işler

QUICK ON THE UPTAKE : English Turkish Redhouse

konuşma dili
hazırcevap.
uyanık

QUICK-TEMPERED : English Turkish Redhouse

juick-tem.peredkwîk'tempırd sıfat çabuk kızar

QUICK-WITTED : English Turkish Redhouse

juick-wit.tedkwîk'wît'îd sıfat zeki, kavrayışlı

QUICKEN : English Turkish Redhouse

juick.enkwîk'ın fiil
çabuklaştırmak, hızlandırmak; çabuklaşmak, hızlanmak.
canlandırmak, diriltmek; canlanmak, dirilmek

QUICKIE : English Turkish Redhouse

juick.iekwîk'i isim, konuşma dili
çabuk içilen/içilmiş içki.
çarçabuk sevişme/aşk yapma.
çabuk yapılan/yapılmış şey. sıfat çabuk yapılan/yapılmış

QUICKLIME : English Turkish Redhouse

juick.limekwîk'laym isim sönmemiş kireç

QUICKLY : English Turkish Redhouse

juick.lyzarf çabuk, çabucak, süratle, hızla

QUICKNESS : English Turkish Redhouse

juick.nessisim çabukluk, sürat, hız

QUICKSAND : English Turkish Redhouse

juick.sandkwîk'sänd isim bataklık kumu