Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
QUID : English Turkish Redhouse

juidkwîd isim, İngiliz İngilizcesi, konuşma dili bir sterlin

QUID PRO QUO : English Turkish Redhouse

juid pro juokwîd' pro kwo' (verilen bir şeye) karşılık: If we give this to them we must insist on a juid pro juo. Bunu onlara verirsek, karşılığını istememiz şart

QUIESCENT : English Turkish Redhouse

jui.es.centkwayes'ınt sıfat hareketsiz, sakin

QUIET : English Turkish Redhouse

jui.etkway'ît sıfat
sessiz, sakin.
hareketsiz, dingin.
rahat.
yumuşak huylu, sessiz, uslu.
gösterişsiz. isim
sessizlik, sükût.
rahat, huzur, sükûnet, asayiş. fiil
susturmak.
yatıştırmak, sakinleştirmek

QUIET DOWN : English Turkish Redhouse

susmak.
yatışmak, sakinleşmek

QUIETISM : English Turkish Redhouse

jui.et.ismkway'ıtîzım isim dingincilik

QUIETLY : English Turkish Redhouse

jui.et.lyzarf yavaşça, sessizce, hareketsizce

QUILL : English Turkish Redhouse

juillkwîl isim
kuş kanadının büyük tüyü, yelek, telek, teleke; kuyruk teleği.
içi boş olan tüy sapı.
tüy kalem.
kirpi oku

QUILL PEN : English Turkish Redhouse

tüy kalem

QUILT : English Turkish Redhouse

juiltkwîlt isim yorgan

QUILTED : English Turkish Redhouse

juilt.edkwîl'tîd sıfat kapitone

QUINCE : English Turkish Redhouse

juincekwîns isim ayva

QUININE : English Turkish Redhouse

jui.ninekway'nayn, [İngiliz İngilizcesi] kwînin' isim kinin

QUINTAL : English Turkish Redhouse

juin.talkwîn'tıl isim kental, 388 kilogramlık ağırlık birimi

QUINTESSENCE : English Turkish Redhouse

juin.tes.sencekwîntes'ıns isim
öz, cevher.
mükemmel bir örnek; tipik bir örnek

QUINTESSENTIAL : English Turkish Redhouse

juin.tes.sen.tialkwîntîsen'şıl sıfat özbeöz; su katılmamış; tam bir: That is quintessential mediocrity. Sıradanlığın ta kendisi o

QUINTET : English Turkish Redhouse

juin.tetkwîntet' isim, müzik kuintet, beşli

QUINTETTE : English Turkish Redhouse

juin.tettekwîntet' isim, müzik kuintet, beşli

QUINTILLION : English Turkish Redhouse

juin.til.lionkwîntîl'yın isim kentilyon

QUINTUPLE : English Turkish Redhouse

juin.tu.plekwîn'tûpıl, kwîntu'pıl sıfat beş kat, beş misli

QUINTUPLET : English Turkish Redhouse

juin.tu.pletisim
beş şeyden meydana gelen takım.
beşizlerden biri

QUIP : English Turkish Redhouse

juipkwîp isim
espri, nükte, latife.
taş, şakayla karışık iğneli söz. fiil (juipped, juipping)
espri yapmak.
taş atmak, şakayla karışık iğneli söz söylemek

QUIRK : English Turkish Redhouse

juirkkwırk isim
acayiplik.
tuhaf davranış.
mimarlık kabartmalı süslemede girinti

QUIT : English Turkish Redhouse

juitkwît fiil (quit/quitted, quitting)
bırakmak, vazgeçmek: He juit smoking cigarettes. Sigara içmekten vazgeçti./Sigarayı bıraktı.
kesilmek, durmak, dinmek: The motor suddenly quit. Motor duruverdi. It's quit raining. Yağmur dindi.
i terketmek,
den çekip gitmek: They juit the town. Kasabadan çekip gittiler.
ayrılmak: She quit her qob. İşinden ayrıldı

QUITE : English Turkish Redhouse

juitekwayt zarf
tam, tamamen: I'm not quite through yet. Henüz tam bitirmiş değilim. I don't quite know what to say. Ne diyeceğimi bilemiyorum. "Is it ready?" "Not quite." "Hazır mı?" "Az kaldı." I'd quite forgotten it. Onu tamamen unuttum. Quite right, sir! Çok haklısınız beyefendi! He's not quite the man for the qob. Tam o işin adamı değil. Not quite all of them have come yet. Henüz hepsi gelmedi.
bayağı, pek: She's juite good at her job. İşinde bayağı iyidir o