English Turkish Redhouse
COMPROMISE WITH : English Turkish Redhouse
ile uzlaşmak, ile uyuşmak
COMPULSION : English Turkish Redhouse
com.pul.sionkımp^l'şın isim
zorlama.
dayanılmaz bir istek, içtepi, tepi
COMPULSIVE : English Turkish Redhouse
com.pul.sivesıfat zorlayıcı
COMPULSORY : English Turkish Redhouse
com.pul.so.rykımp^l'sıri sıfat zorunlu, mecburi
COMPUNCTION : English Turkish Redhouse
com.punc.tionkımp^ngk'şın isim vicdan rahatsızlığı veya azabı
COMPUTE : English Turkish Redhouse
com.putekımpyut' fiil hesap etmek, hesaplamak
COMPUTER : English Turkish Redhouse
com.put.erkımpyu'tır isim, bilgisayar bilgisayar, kompüter
COMPUTER CHIP : English Turkish Redhouse
ilgisayarbilgisayar çipi
COMPUTER ENGINEER : English Turkish Redhouse
ilgisayarbilgisayar mühendisi
COMPUTER ENGINEERING : English Turkish Redhouse
ilgisayarbilgisayar mühendisliği
COMPUTER HARDWARE : English Turkish Redhouse
ilgisayarbilgisayar donanımı
COMPUTER OPERATOR : English Turkish Redhouse
ilgisayarbilgisayar operatörü, sistem operatörü
COMPUTER PROGRAM : English Turkish Redhouse
ilgisayarbilgisayar programı
COMPUTER PROGRAMMER : English Turkish Redhouse
ilgisayarbilgisayar programcısı
COMPUTER PROGRAMMING : English Turkish Redhouse
ilgisayarbilgisayar programlaması
COMPUTER SOFTWARE : English Turkish Redhouse
ilgisayarbilgisayar yazılımı
COMPUTERISE : English Turkish Redhouse
com.put.er.isekımpyu'tırayz fiil, İngiliz İngilizcesi, bilgisayar bakınız computerize
COMPUTERIZE : English Turkish Redhouse
com.put.er.izekımpyu'tırayz fiil, bilgisayar
bilgisayara geçirmek.
bilgisayarla donatmak
COMRADE : English Turkish Redhouse
com.radekam'räd, kam'rîd isim arkadaş, yoldaş
CON : English Turkish Redhouse
conkan fiil (conned, conning) aldatmak, kandırmak
CONCAVE : English Turkish Redhouse
con.cavekankeyv', kan'keyv sıfat içbükey, obruk, konkav. isim içbükey yüzey
CONCEAL : English Turkish Redhouse
con.cealkınsil' fiil gizlemek, gizli tutmak, saklamak, örtmek
CONCEDE : English Turkish Redhouse
con.cedekınsid' fiil
kabul etmek, itiraf etmek, teslim etmek.
vermek, bırakmak
CONCEIT : English Turkish Redhouse
con.ceitkınsit' isim kendini beğenme, kibir, gurur
CONCEITED : English Turkish Redhouse
con.ceit.edsıfat kendini beğenmiş, kibirli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani